| Gezegen kırma işleminin evrenin genel uyumu için çok zararlı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن عملية تكسير الكواكب خطيرة جداً على الإنسجام الكلّي للكون |
| Ceviz kırma, grubun kültürel mirasının bir parçası olmuş, nesilden nesile aktarılmış, özellikle anadan oğla. | Open Subtitles | تكسير الجوز هو جزء من ثقافة المجموعة التراثية ولقد مرت الثقافة على جميع الأجيال خاصةً من الأم إلى الإبن |
| Belki de, camların yenisini takmadan bir kaç tane daha kırmak gerek. | Open Subtitles | ربما قبل اصلاحك للنافذة عليكي تكسير المزيد منها |
| Bir şeyleri kırmak isteyen bir tek sen misin? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك الوحيد الذي يريد تكسير الأشياء ؟ |
| Eşyaları kırmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | انت بحاجة لوقف تكسير الأشياء حول المنزل |
| - Evet. - Yumurta kırmayı seviyorsun değil mi? | Open Subtitles | نعم - اعرف انك تحبين تكسير البيض , اليس كذلك - |
| Aslında, belki de, kabukları ve kabukluları, ...kalsiyum almak için kırmaya uyum sağlamış olabilir. | Open Subtitles | في الحقيقة، من الواضح أنها تأقلمت على تكسير المحار والقشريات لإمدادها بالكالسيوم، |
| Kırılacak kemiklerin tükeniyor. | Open Subtitles | وبالتالي تنفذ من تكسير العظام |
| İçinde söylenmeden kalan çok şey kırıp döktüklerin için bir ferahlama olmalı. | Open Subtitles | -مع الكلام المفهوم منك -لابد من وجود اغاثة ضد تكسير وتمزيق الاشياء |
| - Ceviz kırmakta üstüme yoktur. | Open Subtitles | -اعرف الكثير عن تكسير الجوز |
| Dua et de olsun. | Open Subtitles | تكسير الأصابع |
| Sıvı katalitik kırma gerekmez. | Open Subtitles | لا السوائل الحفاز تكسير المطلوبة. |
| Aberdeen'in dışındaki bir doğalgaz kırma ekibindeydim. | Open Subtitles | كنت مع طاقم تكسير الغز الطبيعي (خارج (أبردين |
| Camları kırmak, bisküvi kırmak gibi. Çantada keklik. | Open Subtitles | إكسر النافذة مثل وحدة تكسير قطعة من الكعك |
| - Vücudundaki kalan kemikleri de ben kırmak üzereyim şu anda! | Open Subtitles | انا على وشك تكسير ما تبقى من جسمك حسناً,لا بأس |
| Yani bir şeyleri kırmayı seviyor. | Open Subtitles | إذن يحب تكسير الاشياء |
| Kemikleri kırmayı seviyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تحب تكسير العظام، أليس كذلك؟ |
| Bay Chaudhary, ben buraya, kemik kırmaya değil bağ oluşturmak için geldim. | Open Subtitles | سيد (تشودري), أنا هنا من أجل بناء علاقة.. لا من أجل تكسير العظام |
| Kırılacak şişeler. | Open Subtitles | تكسير القناني الزجاجية |
| Böyle kırıp dökersem yarın açılışı yapamayız. | Open Subtitles | إذا إستمريت في تكسير الأشياء لن نستطيع الإفتتاح غدا 129 00: 05: 39,848 |
| - Ceviz kırmakta üstüme yoktur. | Open Subtitles | -اعرف الكثير عن تكسير الجوز |
| Dua et de olsun. | Open Subtitles | تكسير الأصابع |