| Kaydetmeye devam edeceğim ve siz yokken neler olacağına bakacağım. | Open Subtitles | وسوف أظل أصور وأرى ماذا يحدث عندما تكونوا أنتم بعيدين |
| Umarım siz de heyecan duyuyorsunuzdur. | TED | وأرجوا أن تكونوا أنتم أيضا متحمسين لذلك. |
| Yoksa yenilen o iki adam siz miydiniz? | Open Subtitles | ألم تكونوا أنتم هاذين الأثنين الذين لعبت القمار معهم |
| Hiç resmi olarak "Tamam, siz değilmişsiniz" demediler. | Open Subtitles | لم يأتو بدليل على أي شىء وقالت البحرية ، أوه لم تكونوا أنتم |
| siz zavallıların canı maç yapmak istiyor galiba. | Open Subtitles | أترغبون أن تكونوا أنتم الخاسرين التالين ؟ |
| siz Hollywood ucubeleri burada kayalıklarda uyurken biz tatil kuşları Margaritaville'deki otelimizde olacağız. | Open Subtitles | لكن حينما تكونوا أنتم يا غرباء هوليوود هنا تنامون علي الصخور نكون نحن رؤوس الببغاء في المدينة عائدين إلى الفندق |
| Buranın birkaç kilometre kuzeyinde bir hafta önce gördüklerim siz değildiniz demek? | Open Subtitles | هذا صحيح اذن لم تكونوا أنتم من رأيتكم منذ حوالى أسبوع على بعد ميل من هنا شمالاً |
| siz zenciler nesiniz, söyleyeyim mi? | Open Subtitles | أتعلمان ما تكونوا أنتم الزنوج؟ |
| - Nesiniz siz? | Open Subtitles | من تكونوا أنتم هناء وشرين؟ |
| Peki siz nesiniz? | Open Subtitles | ! و ما المفترض أن تكونوا أنتم ؟ |
| siz değilseniz ya kim? | Open Subtitles | إن لَمْ تكونوا أنتم فمن إذا ؟ |
| - Onun arkasında siz yok muydunuz? | Open Subtitles | -ألم تكونوا أنتم خلف ذلك؟ |