| Bir daha asla yalnız olmayacaksın. | Open Subtitles | أتدر ما أقصد؟ لن تكوني وحيدة بعد الآن إتركي الأمر لــ بيجي |
| Bizim evde yalnız olmayacaksın ama. Böyle bir şansın bile olmayacak. | Open Subtitles | لن تكوني وحيدة في منزلنا، لن يتسنّ لكِ ذلك أبداً |
| Ama Yalnız olmak mümkün değil. Hele de bir kız için. | Open Subtitles | لكن ان تكوني وحيدة تمامًا, هذه ليست بحياة خصوصاً لامرأة |
| Temel insan içgüdüsü, Yalnız olmak istemez. | Open Subtitles | قوة الدفع الأساسية للإنسان لا تريدكِ أن تكوني وحيدة |
| Yalnız kalmak istemediğini söyledin, bu korku sana benim yanında olmamı istettirdi. | Open Subtitles | قلتِ أنكِ لا تريدِ أن تكوني وحيدة هذا الخوف جعلكِ تريديننى بجواركِ |
| Ne demek yalnız? Hayatında hiç yalnız kalmadın ki. | Open Subtitles | ماذا تعنين بالوحدة، لم تكوني وحيدة في حياتكِ من قبل |
| Sadece senin için endişeleniyorum. yalnız kalmanı istemiyorum. | Open Subtitles | انا قلقة فحسب بشأنك لا أريدك أن تكوني وحيدة |
| Abin gelirse artık hiç yalnız olmayacaksın. | Open Subtitles | إذا أتى أخاك إلى هنا، فلن تكوني وحيدة بعد الآن |
| Ama şansına, sen asla yalnız olmayacaksın. Çünkü bana sahipsin. | Open Subtitles | ولكن لحسن الحظ انك لن تكوني وحيدة ابدا، لانه لديك انا. |
| - Bak, adam ne derse desin, yalnız olmayacaksın. | Open Subtitles | - سأفعل لكن ليس الليلة لا يهم ماذا سيقول هذا الشاب ، فأنت لن تكوني وحيدة بمفردك |
| Unutma, orada yalnız olmayacaksın. Sadece Bölüm'den bahsetmiyorum. | Open Subtitles | تذكري، لن تكوني وحيدة ولا أعني "الشعبة" وحسب |
| Nasıl hissedeceğini kimse söyleyemez ama Yalnız olmak zorunda olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | لاأحديمكنهإخبارككيفتشعرين،ولكن.. يمكنني إخبارك بأنه لا يجب ان تكوني وحيدة |
| Hayır, olabilirsin. Fakat Yalnız olmak istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا , أنا أظن أنّك تقدرين على ذلك أنا فقط لا أعتقد أنّكِ تريدين أن تكوني وحيدة |
| Yalnız olmak için tek başına olman şart değil. | Open Subtitles | . لا اعتقد بأنه يجب أن تكوني وحيدة لتشعري بالوحدة |
| Yalnız kalmak istemene saygı gösterdim,.. | Open Subtitles | لقد احترمت رغبتك بأن تكوني وحيدة لقد اعتقدت بأنكِ بحاجة للوقت |
| Yanlış erkekle hayatının sonuna kadar Yalnız kalmak. | Open Subtitles | أن تكوني وحيدة مع الرجل الخطأ بقية حياتك |
| Zavallı şey. Muhtemelen Yalnız kalmak istiyorsundur. | Open Subtitles | المسكيــنة أنتِ، ربــما تريدين على الأرجح أن تكوني وحيدة. |
| Ne demek yalnız? Hayatında hiç yalnız kalmadın ki. | Open Subtitles | ماذا تعنين بالوحدة، لم تكوني وحيدة في حياتكِ من قبل |
| Hiç yalnız kalmadın mı? | Open Subtitles | ألم تكوني وحيدة أبداً؟ |
| Sen benim kardeşimsin. yalnız kalmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنت أختي ولا أريدك أن تكوني وحيدة |
| Aslında kendi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki çocuk sahibi olduğunda hayatın boyunca hiç yalnız kalmazsın hatta kendine bile vakit ayıramazsın. | Open Subtitles | حقيقةً، أستطيع إخبارك حسب خبرتي أن هنالك بعض الأوقات عندما ترزقين بطفل، سوف لن تكوني وحيدة مجدداً أو تحظين بدقيقة لنفسك |
| Yalnız kalmaktan mı korkuyorsun? | Open Subtitles | هل خائفة من أن تكوني وحيدة أو شيء كهذا؟ |
| Ama artık yalnız olmamalısın. | Open Subtitles | لا يجب أن تكوني وحيدة في ذلك |