| Beta bölümümde havalandırma sorunumuz var. | Open Subtitles | لدينا مشكلة في تكييف الهواء في القسم التجريبي |
| Belki de havalandırma sistemine uyuşturucu pompalıyorlardır. | Open Subtitles | ربما يضخوا مخدرات من خلال نظام تكييف الهواء. |
| İsterseniz Klimayı kısabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك تشغيل أجهزة تكييف الهواء إذا كنت تريد. |
| Odadaki Klimayı iyice açtık tüm nemi yalayıp yutacak. | Open Subtitles | لجأنا إلى تكييف الهواء في الغرفة يمتص كل الرطوبة منها |
| Biri şu adamın kıçına tekme atmasa klimanın farkında olmayacak. | Open Subtitles | ذلك الرجل لن يعرف ابدا تكييف الهواء اذا لم تنخفض درجة الحراره وتركل مؤخرته. |
| Arabanın klimasını açacaktım. | Open Subtitles | أنا فقط... أنا مجرد تحول على تكييف الهواء. |
| Merkezi havayı da kaybettik. | Open Subtitles | تكييف الهواء لا يشتغل |
| Çünkü,bir düşünün,... gerçekten klima ya da... daha serin bir oda istemez misiniz? | TED | لأنه, حين تفكر في الأمر، هل تريد تكييف الهواء حقا، أم أنها برودة الغرفة هو ما تريد؟ |
| Bazı odalara soğutma sistemi amacıyla uzun pencereler yaptık, tabi ki böcekler için değil. | TED | ولكن بعض الغرف لديها نوافذ طويلة للحفاظ على تكييف الهواء داخلها و الحشرات في الخارج. |
| -O AIDS'ten değil havalandırma sisteminden. | Open Subtitles | أحيانا يستغرق مني وقت طويل للحصول على أكثر من البرد. وهذا هو تكييف الهواء. |
| Büyük ihtimalle havalandırma bölümü için kullanılıyordu. | Open Subtitles | محتمل أنها كانت مستخدمة في وحدة تكييف الهواء |
| Klimayı kapatarak bizi çıldırtmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يحاولون أن يفزِعونا بإيقاف تشغيل تكييف الهواء يا رجل |
| Boşver şimdi Klimayı. | Open Subtitles | لا تحتاج إلى أجهزة تكييف الهواء. |
| Ve klimanın kafama düşmesiyle ilgili olarak bir şüpheniz varsa, orada dublör kullandık. | Open Subtitles | وإذا كنت قلقة عندما أجهزة تكييف الهواء سقطت على رأسي، أن تطمئن أنه كان رجلا حيلة، |
| Benim suçumdu. klimanın derisini kuruttuğunu söyledim. | Open Subtitles | كانت غلطتي، أخبرتها أن تكييف الهواء كانّ يجعل جلدها جافاً. |
| Esper, L-Dub'ın Sonsuzluk Laboratuarı'nın klimasını da kontrol ettiğini söylemişti. | Open Subtitles | إسبير) قال أنه يسيطر أيضاً على) نظام تكييف الهواء في مختبرات "الأبدبة"، أليس كذلك؟ |
| Merkezi havayı da kaybettik. | Open Subtitles | تكييف الهواء لا يشتغل |
| klima masraflarını yüzde 30 düşürüyorlarmış. | Open Subtitles | يمكنهم خفض تكاليف تكييف الهواء بنسبة 30 ? ؟ |
| Ben de Midwest klima Tamir Enstitüsü'nden ...kabul zarfı aldım. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على المغلف الدهون من معهد الغرب الاوسط من إصلاح تكييف الهواء. |
| Bilgisayar, soğutma, elektrik, hava temizleme. | Open Subtitles | الحاسوبات , والتبريد والكهرباء , تكييف الهواء |