| Sular çok gür olduğunda bu ada onlar için en güvenli mekan. | Open Subtitles | تلك الجزيرة تُعد ميناء آمن لهم ، إذا كانت المياه عنيفة معهم |
| Senin sayende adanın bu ada olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | وبفضلك، فإنّنا الآن نعرف تلك الجزيرة المنشودة. |
| o adada bırakabilir ve bugün özgür bir adam olabilirdim. | Open Subtitles | ربما تركتك في تلك الجزيرة وسأكون رجلا حراً ذاك اليوم |
| O adadan sonra dünyanın her yerinde normal bir yaşam kurabilirdin. | Open Subtitles | بعد تلك الجزيرة كان بوسعك الاستقرار في أي مكان بالعالم |
| Millet, bu şekilde asla bu adadan çıkamayız, tamam mı? | Open Subtitles | يا رفاق، لن نخرج أبداً من تلك الجزيرة بهذا الوضع |
| Dünyanın hiçbir kuvveti... beni o adaya götüremez. | Open Subtitles | ليست هناك قوات على الأرض أو فى السماء قد تقنعنى بالذهاب إلى تلك الجزيرة |
| bu adada öyle yerler vardır ki, her iki ya da üç milde yeni bir dille karşılaşabilirsiniz. | TED | هناك مناطق في تلك الجزيرة حيث تصادف لغة جديدة على مسافة ميلين أو ثلاثة أميال من اللغة السابقة. |
| O ada benim, Benjamin. Daima benimdi. Ve tekrar benim olacak. | Open Subtitles | تلك الجزيرة ملكي يا (بنجامين) لطالما كانت كذلك، وستكون كذلك ثانيةً |
| "Bitirdik, Bilirsin, O adayı gördüm. | TED | لقد انتهينا. كما تعلمون، يقولون لقد رأيت تلك الجزيرة. |
| Bana da bir kaç yara bandı, bir şişe de oksijenli su versen ben de bu adayı yönetirim. | Open Subtitles | أعطينى زوجين من الأربطة الطبية و زجاجة بروكسايد, و سيكون باستطاعتى ادارة تلك الجزيرة أيضا |
| Denizciler daha önce de bu adaya gelmişler. | Open Subtitles | بأنه كان يوجد بحارة أبحروا إلى تلك الجزيرة من قبل |
| Ve inan bana, bu ada olmadan daha iyiyiz. | Open Subtitles | وصدقني، نحن أفضل بكثير برحيلنا عن تلك الجزيرة |
| Denizciler daha önce bu ada için yelken var. | Open Subtitles | بأنه كان يوجد بحارة أبحروا إلى تلك الجزيرة من قبل |
| O bir adada... ve bu ada... mükemmel. | Open Subtitles | ... إنها على جزيرة ... و تلك الجزيرة ... مثالية. |
| Darbe girişiminde bulundu ama sonunda o adada buldu kendin. | Open Subtitles | نظّم انقلاب، لكن انتهى به المطاف مجددًا في تلك الجزيرة. |
| Hala o adada kalan kim varsa, siyahlara sırtını çevirdi. | Open Subtitles | أي رجل تبقى على تلك الجزيرة قرّر التخلي عن القرصنة |
| O olmasaydı, O adadan kimse sağ çıkamazdı. | Open Subtitles | لم ليكن لشخص أن ينجو في تلك الجزيرة لولاه |
| O adadan asla ayrılmamalıydık. Merhaba. Sakin ol. | Open Subtitles | لم يكن علينا ترك تلك الجزيرة مرحبا أوه استرخ |
| Sen sanıyor musun ki bu adadan gidebilmen babanın umrundaydı? | Open Subtitles | أتعتقدين أن والدك أهتم لو أنك غادرتي تلك الجزيرة يوماً ؟ |
| Euphemia o adaya Britanya'dan gelen bir asili karşılamak için gidiyor. | Open Subtitles | إن يوفيميا ذاهبة إلى تلك الجزيرة لاستقبال أرستقراطي قادم من البلد الأم |
| Ama tam bu adada, bizimle... o kendine gelecek ve bize hesap verecek. | Open Subtitles | "لكن معنا" "هنا فى تلك الجزيرة الحصينه" "سيُجبر على كتابة نهايته بيده صاغراً" |
| O ada onların mı? | Open Subtitles | تلك الجزيرة أليس كذلك؟ |
| O adayı defalarca kez periskoptan inceledim. | Open Subtitles | قد رأيت تلك الجزيرة مرّات كثيرة من المنظار |
| Hâlbuki ben bu adayı, avucumun içi gibi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أريد أن أعرف تلك الجزيرة عن ظهر قلب |
| Tüm hayatımı bu adaya verdim. | Open Subtitles | ان كل حياتى , وهبتها من اجل تلك الجزيرة |
| Sen hayatında bu adanın 80 kilometre ötesine gitmemişsin ki. | Open Subtitles | لن تبتعدي سوي 500 ميل عن تلك الجزيرة |
| Şu adadan bahsedelim. | Open Subtitles | والآن، بشأن تلك الجزيرة. |
| İklim değişikliğinde en az payı olan küçük ada ulusları, aynı zamanda en şiddetli sonuçlarla karşı karşıya kalacak. | Open Subtitles | سكّان تلك الجزيرة الذين عانوا من التغيّر المناخي هم من يشعرون بأقوى تأثير |