| Cha Hee Joo'nun hayatta olduğuna O olaydan beri Joong Won'u takip ettiğine ve şu anda da yakın bir yerde yaşadığına inanıyorum. | Open Subtitles | و انها تتبع جونغ وون بعد تلك الحادثة و هي في مكان قريب |
| O olaydan sonra neden beni bir kez olsun aramadın? - Sen neden aramadın? | Open Subtitles | بعد تلك الحادثة ، كيف لم يتصل بي مرة واحدة ؟ |
| O olaydan sonra onu yüz binlerce kez gördüm. | Open Subtitles | بعد تلك الحادثة لقد رأيته الآف المرات |
| O kaza sırasında Japonya'ya davada çalışmak için geldi... | Open Subtitles | خلال تلك الحادثة ، أتت إلى اليابان في طلب العمل على القضية |
| Bu muhtemelen garip adrenalin olaylarından biriyidi, hani şu "arabaanne" olayı gibi | Open Subtitles | أظنّ فحسب أنه أمر يحصل كما في تلك الحادثة المتعلّقة بالأم والسيارة |
| Bu kaza olayıyla ilgili bayağı şey biliyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنك تعرفين الكثير بشأن تلك الحادثة بأي وكالة تعملين؟ |
| Evet! Öğrenciyken bu olay hakkında bir şeyler okumuştum. | Open Subtitles | نعم يبدو لي أنى قرأت شيء عن تلك الحادثة عندما كنت طالبا |
| O zamandan beri hiçbir şey için geç kalmadı. | Open Subtitles | منذ تلك الحادثة وهو محافظ على مواعيده تمامًا |
| O olaydan sonra annem tek kelime bile etmedi. | Open Subtitles | لم تتكلم والدتي كثيرًا بعد تلك الحادثة |
| O olaydan sonra, öğretmeleri için ailesini zorladı. | Open Subtitles | جعلت والديها يعلمونها بعد تلك الحادثة, |
| Artık her ne olduysa, O olaydan beri ondaki rekabet duygusu gittikçe büyüyerek anormal bir hal almış. | Open Subtitles | ومنذ تلك الحادثة, اياً كانت, فهى تزداد مرارة اكثر واكثر بداخلها, حتى الآن, اصبحت... . |
| O olaydan sonra hafızasını yitirdi. | Open Subtitles | فقد ذاكرته بعد تلك الحادثة |
| Çünkü O olaydan sonra her şey değişti. | Open Subtitles | كل شيئ تغيّر بعد تلك الحادثة |
| - Yaşanan O olaydan sonra. | Open Subtitles | -بعد تلك الحادثة -لم تكن حادثة. |
| Bugün burada, sadece bunu resmileştiriyoruz. O kaza olmasaydı, burada olmazdık. | Open Subtitles | لم نكن لنأتي هنا إن لم تحدث تلك الحادثة أنت تعلم ذلك |
| O kaza onu öldürmese de yaralamış. | Open Subtitles | تلك الحادثة لم تقتلته، ولكنه أخذ ضربة قوية |
| Susan olayı oldukça üzücüydü çünkü bu Judith'in bizi etkileme kabiliyetini ortaya koydu. | Open Subtitles | تلك الحادثة مع سوزان كانت مقلقة جداً لأنه أثبت قدرة جوديث بالتحكم فينا |
| O zaman anladım ki Bu kaza herkesin başına gelebilir. | Open Subtitles | وأدركتُ في تلك اللحظة, أن تلك الحادثة كانت ممكن أن تحدث لأي أحد |
| bu olay ile ilgili tüm patoloji kayıtlarına gereksinimim var, eğer bana gönderebilirsen. Evet. Bay King ile ilgili bazı kayıtlarımız var. | Open Subtitles | أحتاج لأن ألقي نظرة على تاريخه المرضي منذ تلك الحادثة إذا استطعت أن ترسلهم لي |
| O zamandan beri hiç büyük işe giriştin mi? | Open Subtitles | هل قمت بأي عملية كبرى منذ تلك الحادثة ؟ |
| kazadan bu yana adam gibi bir yarışın yok. | Open Subtitles | فأنت لم تسابق أى شخص موثوق منذ تلك الحادثة |
| Sonra paranın tadını çıkaramadan o kazayı geçirdi. | Open Subtitles | وبعدها وقع لها تلك الحادثة لم أستمتع بالمال حتى |
| Hem yaşadığın küçük "olaydan" sonra sırtında bir esrar yaprağıyla gezinmen doğru mu bilemiyorum. | Open Subtitles | و لا اظن أنها فكرة جيدة بعد تلك الحادثة الصغيرة أن ترتدي حقيبتها مع ذلك يا أمي |