| 20 yıl önce O aileyi öldürdüğün için hapse girmiştin. | Open Subtitles | تمّ زجّك في السجن لقتلك تلك العائلة قبل 20 سنة |
| Yazık oldu, gerçekten. O aile artık onarılmaz bir durumda. | Open Subtitles | أمر مؤسف بحق، تلك العائلة لا يمكن إصلاحها |
| Seninle birlikte 20 yıldır 4 yatalaksınız ve bu aileyi birarada tutmak çok zor. | Open Subtitles | فبوجود أربعتكم طريحي الفراش منذ عشرين سنة يتطلب ذلك الكثير من العمل لبقاء تلك العائلة |
| Üç kuşaktır Bu ailenin kızlarının altını bağladım ve bugün çok mutluyum. | Open Subtitles | ربيت ثلاثة أجيال من فتيات تلك العائلة وهذا بالتأكيد يوم سعيد لى |
| Bu aile, bu savaşta üstüne düşeni yaptı. | Open Subtitles | تلك العائلة لقد سئمت من المقاتلة في تلك الحرب |
| Yeter artık! Bu ailede daha fazla kalamam. | Open Subtitles | و هو كذلك أنا أريد أن أصبح خارج تلك العائلة |
| - Ne ben ne de bir tanıdığım O aileyle bir samimiyet kurma ayrıcalığına sahip olamadık. | Open Subtitles | ولكن لا انا ولا اي حد من معارفي تمتع بامتياز القرب مع تلك العائلة |
| -Bir şeyden dolayı suçlu olabilir ama O aileyi o öldürmedi. | Open Subtitles | ربما يكون مذنبا في أمر آخر لكنه لم يقتل تلك العائلة |
| Bak, videoyu yollasak da yollamasak da O aileyi öldürecekler. | Open Subtitles | أنظر، سيقومون بقتل تلك العائلة سواء أرسلنا الفيديو أم لا |
| Topraklarına el koy ve O aileyi ebediyen, kökünden kazı! | Open Subtitles | وصادر أراضيهم واقتلع جذور تلك العائلة للأبد |
| O aile öldüğünden beri zor zamanlar geçiriyor. | Open Subtitles | إنها تمر بوقت عصيب منذ أن ماتت تلك العائلة |
| O aile beni istiyor. 3 saatlik mesafede oturuyorlar. | Open Subtitles | تلك العائلة تحتاجني ، هم بعيدون عن هنا مدة ثلاث ساعات |
| O aile üyelerinin de kaybettikleri insanlar için aynı acıyı hissettiğimi bilmelerini isterim. | Open Subtitles | ...لكنني أتمنى فقط أفراد ,أفراد تلك العائلة أن يعلموا هذا يعلموا كم تألــ... |
| bu aileyi bir arada tutmaya çalışıyorum, Will. | Open Subtitles | انا احاول ان ابقي تلك العائلة متماسكة يا ويل |
| Eğer bu aileyi önümüzdeki birkaç hafta daha bir arada tutma şansını istiyorsak bunu tüm gücümüzle yapacağız. | Open Subtitles | لو أردنا فرصة للحفاظ على تلك العائلة في خلال الأسابيع القادمة فعلينا ان نوقف كل التوقفات |
| Böylece, Bu ailenin en azından bir üyesi benden nefret etmiyor olur. | Open Subtitles | في هذه الحالة سيكون هناك فرد من تلك العائلة لا يكرهني فعلا |
| Bu ailenin uzun zaman sonra ilk kez sempatik ve ilişkilendirilebilir olmaya başladığını düşünen bir tek ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا الوحيد الذي يعتقد ان تلك العائلة تبدأ أخيراً في ان تكون متعاطفة و متقاربة؟ |
| Bütün bu geziler ve konuşmalar bu aileyi kurtaramaz çünkü Bu aile parçalanmış değil! | Open Subtitles | كل تلك الرحلات وكل الأحاديث لا يمكنها انقاذ تلك العائلة لأن تلك العائلة ليست محطمة.. |
| O aileyi kaybedersem, Sadece Bu aile kalır. | Open Subtitles | إن خسرت تلك العائلة فلن يكون عندي سوى هذه العائلة |
| Sanırım Bu ailede kimin sözünün geçtiğini biliyoruz artık. | Open Subtitles | أظننا نعرف من يلبس الملابس الداخلية في تلك العائلة. |
| O aileyle ilgili içime sinmeyen bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شئ بخصوص تلك العائلة لا تبدو صحيحة بالنسبة لي |
| Caleb'i hastaneye yatırıncaya kadar O aileye yaklaşmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك قرب تلك العائلة أخوه حاول أغتصابك |
| Eve döndükten sonra, bir aile bireyinin yüzünden 30 kez vurulduğu haberini aldım. | TED | لذلك فإنني بعد عودتي إلى المنزل، تلقيت خبراً أن أحد أفراد تلك العائلة قد تم إطلاق النار عليه في وجهه 30 مرة. |
| 20 yıl önce şu aileyi öldüren adam, hatırladın mı? | Open Subtitles | الرجل الذي قتل تلك العائلة قبل 20 سنة. أتذكرين ذلك؟ |
| O, ailenin bir parçası oldukça bana orda yer yok. | Open Subtitles | طالما أنه جزء من تلك العائلة ليس هنالك مكان لي |
| bu aileye karşı sorumluluklarımız var ve buraya giderek bunu onarabiliriz. | Open Subtitles | علينا واجبات إلى تلك العائلة وسنقوم بتأديتها على أكمل وجه. |