| o kelime ne anlama geliyor bilmem ama hoşuma gittiği kesin. | Open Subtitles | إنا لا اعرف حتى ماذا تعني تلك الكلمة لكن اعرف إني أحببتها |
| Mektuplardan önce o kelime ve sembol ilk burada kullanıldı. | Open Subtitles | ذلك المكان الوحيد تلك الكلمة وذلك الرمز ظهرا سوية في الرسائل |
| Bu kelime çok zordu ve karşıma çıktı. - "Ses çıkaran" | Open Subtitles | تلك الكلمة كانت تشكل صعوبة كبيرة لى وبعد ذلك عرفتها |
| Ve O kelimeden nefret ediyorum ama istesen de istemesen de yapacağım. | Open Subtitles | و أنا أكره تلك الكلمة وأعتقد أنه من الغباء ولكن هذا ما أنا ستعمل نفعل لك سواء هل ترغب في ذلك أم لا |
| O kelimenin hala kullanıldığını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُدركْ .أن ناس ما زالوا يستعملونَ تلك الكلمة |
| Be- ben... Bu kelimeden nefret ediyorum. Ne anlama geldiği konusunda bir bilgim yok. | Open Subtitles | أنا أكره تلك الكلمة ليست لدية أية فكرة عن معناها |
| Bir kelimeyi söylediğinizde, bu kelimenin doğru algılanmasına dikkat edersiniz. | TED | عندما تقول كلمة، ما يهمك هو أن تلك الكلمة تم فهمها بشكل صحيح. |
| Bir sözlük alalım da o kelime ne anlama geliyor sana göstereyim. | Open Subtitles | لنجلب قاموساً ونبحث عن تلك الكلمة من اجلك |
| Ama bu yolda devam edersen, o kelime ne anlama gelebilir kim bilir? | Open Subtitles | لكن اذا ما استمريت بنفس الطريقة فماذا سيصبح معنى تلك الكلمة ؟ |
| o kelime ağzımdan çıktıktan sonra annenin yüzündeki o ifadeyi unutamıyorum. | Open Subtitles | لن أنسى أبداً النظرة على وجه والدتك بعدما خرجت تلك الكلمة من فمي |
| o kelime, "iyi", ve o sayı, "6.8", ve bunun arkasındaki keşif benim hayatımı değiştirdi. | TED | تلك الكلمة "خيّرة" والرقم 6.8 والاكتشاف وراءه غيّر حياتي. |
| Daha sonrası için, Bu kelime düşündüğün anlama gelmiyor. | Open Subtitles | للمرجع المستقبلي، تلك الكلمة لا تعبّر عمّا تفكّرين به |
| Bu kelime çoğu cümleden daha uzun. | Open Subtitles | رحمتك يا الله, تلك الكلمة أطول من معظم الجُمل |
| Sanırım Bu kelime kullanılmış, evet. Ama hiçbir bahane... | Open Subtitles | أعتقد أن تلك الكلمة المستخدمة ولكن،لايوجدعُذر.. |
| O kelimeden hiç hazzetmiyorum. | Open Subtitles | لا اشعر بشعور جيد يخصوص تلك الكلمة |
| - O kelimeden nefret eder. | Open Subtitles | إنها تكره تلك الكلمة |
| Nihayet O kelimenin nasıI telaffuz edildiğini birinden duyuyorum. | Open Subtitles | أخيراً، وجدتُ أحداً يخبرني كيف أنطقُ تلك الكلمة |
| Bu kelimeden hoşlanıyorsan onu kullanayım. | Open Subtitles | إذا كنت تريد تلك الكلمة سأستخدمها |
| bu kelimenin internet pazarlamacıları tarafından ayağa düşürüldüğünün farkındayım. | TED | انا اعرف ان تلك الكلمة محبطة للغاية باستعمالها من قبل مسوقي الانترنت |
| Sadece mağdur kişiden bu sözü duymak... Ona her zaman yardım etme isteğimi doğuruyordu. | Open Subtitles | فقط سماع تلك الكلمة من الضحية ، تجعلني أريد مساعدتهم في كل وقت |
| Üstüne öldürücü o kelimeyi, reddedildi kelimesini yazdığım binlerce belgenin pişmanlığını taşıyorum. | Open Subtitles | وأَنا مُطَاردُ بالآلاف من قطعِ الورق التي فيها كتبت تلك الكلمة القاتلة : مرفوض |
| Şu kelimeyi boş yere kullanma. | Open Subtitles | لا تستخدم تلك الكلمة هباء |
| Şimdilerde bu kelimeyi kullanabiliyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | لا يمكنك أستخدام تلك الكلمة هذه الأيام ، أليس كذلك ؟ |
| o kelimeyi günde en az on kez babamdan duyuyordum. | Open Subtitles | سمعت تلك الكلمة من أبي عشر مرات يومياً على الاقل |
| Evet, o söz hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أحبّذ تلك الكلمة |
| Ama Bu sözcük modern anlayışına aykırı geliyorsa buna "program" diyebilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا كانت تلك الكلمة تهين وعيك العصري يمكنك أن تسميها"برنامج" |
| Beyler, başka bir film mi izlesek ya da Şu kelime dakikada altı kez söylemeseniz de olur. | Open Subtitles | أيمكننا أن نشاهد فلماً آخر يا شباب أو ربما التوقف عن قول تلك الكلمة 6مرات كل دقيقه ؟ |
| Bize verdiğin tek şey anlayamadığımız o sözcük oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أخبرتنا به و لم نعلمه بعد هو تلك الكلمة |