| bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. | Open Subtitles | سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني |
| bu şehri ellerinden alacağız ve size bunu yapanlara acı çektireceğiz. | Open Subtitles | سوف نأخذ تلك المدينة ونرى كل من فعل بك هذا يعاني |
| Dünya Cumhuriyeti tarafımızda olursa Bu şehir büyüyecek ve gelişecektir. | Open Subtitles | بوجودجمهوريةالأرضفيصفنا ، تلك المدينة ستزدهر و تنمو. |
| Onlara defalarca söyledim, ama onlar benim bu şehrin korunması ve güvenliğiyle ilgili düşüncelerimi hiç desteklemediler. | Open Subtitles | لقد اخبرتهم ذلك, ولكن لم يعيروا قولى اهمية طالما ان ارائي تعمل فى اتجاه امن وحماية تلك المدينة. |
| Eminim ki zaten biliyorsundur ama Bu kasaba eski yerlilerinin anlattığı doğaüstü efsanelerle ilgili köklü bir tarihe sahip. | Open Subtitles | حسناً . متأكد من أنكِ على علم بذلك ولكن تلك المدينة لها تاريخ مع اسطورة الخوارق |
| O şehri ve içinde yaşayan insanları sevmişti. | Open Subtitles | كان يحب تلك المدينة وجميع من فيها |
| Bu şehirde iyi birisi olmak hiç de kolay değildir. | Open Subtitles | ليس من السهل أن تكون رجلاً جيدًا في تلك المدينة |
| bu alanı yönetmek istiyorsanız kesinlikle Bu şehirden yönetmelisiniz. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تحكم تلك المنطقة فالواضح أن عليك أن تحكمها من تلك المدينة |
| Ama bağlantı kurulana kadar bu şehri elimizde tutacağımızdan eminim. | Open Subtitles | و لكني متأكد أننا سنحافظ على تلك المدينة حتى تصل قواتنا إلينا |
| Şey, baba, bu şehri daha iyi bir yer yapmaya çalıştık. | Open Subtitles | حاولت أن تجعل من تلك المدينة مكاناًأفضليا أبي،ومهماحدث.. |
| Askeriyenin bir kısmı, ...bir sivilin, bir kadının, bu şehri yönetmesinden hoşlanmazlar. | Open Subtitles | بعض العسكريين لا يحب القيادة المدنية, وايضا امراة, هى المسئولة عن تلك المدينة. |
| Bu şehir yeni başlangıçlar üzerine kurulu. | Open Subtitles | بُنيت تلك المدينة لبدايات جديدة لأهلها. |
| Amanda, umarım Bu şehir tatlı bir rekabet için yeteri kadar büyüktür. | Open Subtitles | "أماندا" ، أتمنى أن تكون تلك المدينة كبيرة كفاية لتصمد أمام منافسة شريفة. |
| - Bu şehir, Bay Marlott daha iyi bir geleceğe doğru yaramaz bir çocuk gibi tekmeleyerek, çığlıklar atarak sürükleniyor. | Open Subtitles | " تلك المدينة يا سيد " مارلوت تتعرض للضرب وتصرخ كالطفل الرضيع الصاخب نحو مستقبل أفضل |
| bu şehrin sahip olduğu bir şey varsa, o da, açlıktan ölen bir sürü sanatçıdır. | Open Subtitles | وإذا كانت تلك المدينة تشتهر بشئ فهى تشتهر بكثرة الفنانين المغمورين |
| bu şehrin fethinde bile. | Open Subtitles | حتى في الإستيلاء على تلك المدينة الداعرة |
| Her Halloween'de Bu kasaba boka sarıyor. | Open Subtitles | ,كل عام مِن الهالوين .تلك المدينة تـزداد جنوناً |
| O şehri bizzat yakıp yıkacağım. | Open Subtitles | سأحرق بنفسي تلك المدينة كاملاً |
| Bu şehirde para kazanmak zor. Kısa mesafelerde kuruş bile yapamazsın. | Open Subtitles | إنه من الصعب العيش فى تلك المدينة لن تجنى المال بسهولة من هذه الوظيفة |
| Ve şimdi de Bu şehirden geçiyorum ve birden bu boktan durumdayım. | Open Subtitles | والآن، بينما أسير عبر تلك المدينة ...وأبدو هكذا |
| Bakın, o şehir bakmaya değer, ne söyledikleri umurumda değil. | Open Subtitles | انظر، أنا لا اهتم بما يقولون. تلك المدينة تستحق نظرة عليها. |
| Vatandaşlarımın bazıları da o şehre taşınacak. | TED | وبعض مواطنينا سينتقلون إلى تلك المدينة أيضا. |
| Benim için geri gelmeseydin, o köyden asla sağ çıkamazdım. | Open Subtitles | لو عرفت بأنك ستعود إلي لما تركت تلك المدينة أبدا |
| Eee, ne olursa olsun, Bu kasabanın geçmişiyle ilgili yapacak birşey var. | Open Subtitles | أياً ما يكونون، فلابد أنَّ الأمر يتعلق بتاريخ تلك المدينة |
| o şehrin uyanmasını sağlayan herhangi bir kimse masum olamaz. | Open Subtitles | وأي شخص يشارك في رفع تلك المدينة هو ليس كذلك |
| Ama, o Şehirde, hiç de kolay olmayan bir şekilde birlikte yan yana yaşayan üç inancı gördüğünüz o çilekeş Şehirde, onlar arasında derin bağın farkına varıyorsunuz. | TED | ولكن في تلك المدينة، تلك المدينة المعذبة، ترى العقائد الثلاث هذه تتصادم وبشكل مضطرب للغاية معاً، كما وتصبح واعياً مدركاً للرابطة العميقة بينها. |