| Ama ikimiz de biliyoruz o kadınlar beni orada istemeyecek. | Open Subtitles | ولكن كلتانا تعرف أن تلك النسوة لن يرغبن بوجودي هناك |
| Senin de o kadınlar gibi farklı bir kokuya sahip olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | علمنا أنكِ واحدة من تلك النسوة اللاتي يمتلكن هذه الرائحة |
| Bu kadınların annemden daha iyi ne yaptıklarını bilmek istedim. | Open Subtitles | الذي تتركه تلك النسوة حتى كن أفضل من امي |
| o kadınları takip etmek onu heyecanlandırıyor. | Open Subtitles | يُثيره ملاحقة تلك النسوة. |
| Bu kadınlar resmen online yaşamışlar. | Open Subtitles | حسنا,تلك النسوة تقريبا كن يعشن على الإنترنت |
| Dışarıda tüm o kadınlarla gününü gün ediyordu. | Open Subtitles | أقصد، هو كان في الخارج يستمتع مع كل تلك النسوة... |
| Bu kadınlara onun zarar vermiş olabileceğinden mi korkuyorsunuz? | Open Subtitles | انت خائفة من احتمال انه يؤذي تلك النسوة اليس كذلك؟ |
| Büyüyüp o kadınlardan biri olmayı gerçekten istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكبر لأصبح واحدة من تلك النسوة |
| o kadınlar buluşmaları parayla yapıyordur ama evet, buradaki biraz farklıymış. | Open Subtitles | أعتقد ان تلك النسوة يحاسبون على المواعدة لكن أجل , هذا مختلف |
| O kuyuyu birkaç kez o kadınlar için açtık, nehre kadar yürümesinler diye. | Open Subtitles | لقد حفرنا البئر عدة مرات من أجل تلك النسوة لكيلا يضطررن للسير إلى النهر |
| Ve o kadınlar kendi ülkelerinde iyi eğitim almışlar. | Open Subtitles | تلك النسوة... تلقوا تعليم جيد في بلدانهم |
| o kadınlar dediğin benim yakın arkadaşlarım. | Open Subtitles | تلك النسوة هم أعز صديقاتي |
| o kadınlar asla hedefin değildi Randy. | Open Subtitles | راندي) ، تلك النسوة) . لم يكونوا أبدا الهدف الذي تسعى إليه |
| Tamam, senin şu içlerini sezme olayını kenara bırakırsak Bu kadınların hiçbir ortak noktası yok. | Open Subtitles | حسنًا، بجانب عمقك الروحي ذاك.. فإن تلك النسوة ليس بينها أي شيء مشترك.. |
| Ben Bu kadınların kanlı canlı birer insan olduğunu söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | قصدي أن تلك النسوة ثلاثي الأبعاد بشر |
| Bu kadınların duymamızı istedikleri şeyleri duyduk. | Open Subtitles | سنسمع ما تريد تلك النسوة ان نسمعه |
| Bütün o kadınları sen öldürdün. | Open Subtitles | -أنتِ من قتلتِ تلك النسوة |
| Bu kadınlar farkında olmadan kendi cinayetlerini tarif etmişler. | Open Subtitles | إذن تلك النسوة عن غير علم يصفن جرائم قتلهن |
| Muhtemelen Bu kadınlar onun görünüşünü bilmiyor o da kendi kimliğini açığa vurmadan onları tanıma imkânı buluyor. | Open Subtitles | من المرجح أن تلك النسوة لا يعرفن شكل الجاني مما يجعل من الممكن له أن يتفاعل معهن بدون أن يكشف هويته الحقيقية |
| Ben o kadınlarla flört ederken ne hissettiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | ترجمة شوشو هل تتذكرين كيف كان شعورك وأنت تراقبينني Do you remember how you felt watching me ترجمة شوشو وأنا أغازل كل تلك النسوة hit on all those women? |
| Bu kadınlara neden güvenilemeyeceğine bir örnek daha işte... | Open Subtitles | ذلك مثال أخر عن كون تلك النسوة لا يمكن ائتمانهن |
| Kendisini infazcı biri olarak görüyor ve Bu kadınlara günahları için işkence ediyor. | Open Subtitles | إنه يرى نفسه كمطبق قانون و يعاقب تلك النسوة على خطاياهن |
| Ben o kadınlardan biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون واحدة من تلك النسوة |