"تلك لم" - Translation from Arabic to Turkish

• O
• bu
• bir
• değil

- Yanımızdan geçen arabanın O olduğuna eminim. - Onun arabası değildi.
. أقسم أنها كانت سيارتها التي تجاوزناها . تلك لم تكن سيارتها

O cinayetlerden biz sorumlu değiliz. Bunu anlıyor musun?
تلك لم تكن جرائم القتل التي قمنا بها, أتفهمين ذلك؟

Anne, O denizci kıyafetine hiçbirşey sığmıyor artık!
أنا .. أمي ، بذلة البحار تلك لم تعد تناسبني

Şimdi bu durum onlar için hoş değil ama "işte ölçtüğümüz şeyler bunlar" diyebilecek özgüvene ve cesarete sahipler.
الان تلك لم تكن وضعية سعيدة بالنسبة لهم لكن كان لديهم الثقة والشجاعة للقدوم نحوي والقول هذه هي تقديراتنا

Tam cevabı bu değil ama, bunu da kabul edebilirim.
حسناً , تلك لم تكن إجابة تماماً , ولكن سأقبلها

Asıl moral bozucu olan şey bunun tek bir vaka olmaması bu gelişen ülkelerin hepsinde meydana geliyor.
والأكثر إحباطا أن تلك لم تكن حادثة مفردة؛ هذه تحصل على امتداد الدول النامية.

- Aldığınız 2 milyon bir yatırım değil geri ödemeydi.
إن المليونا دولار تلك لم تكن إستثماراً، بل كانت رشوة.

O sürpriz değildi ki, benim dahi kocamın hakkıydı.
تلك لم تكن مفاجاه , كانت مستحقة بسبب مجهود زوجي العبقري

O karısı falan değil, sevgilisi. Sen bana kızdın mı?
تلك لم تكن زوجته , انها صديقته التي يواعدها هل أنت غاضب مني ؟

Söylediklerin çok acıttı ama haklıydın. O ben değildim.
ماقلته لي كان جارحاً فعلاً, لكنك كنت محقاً, تلك لم تكن أنا

Sanırım O böyle bir kelime kullanmak istemezdi.
ربّما تلك لم تكن الكلمة التي كانت ستستعملها

- Ona geri arayacağımı söyle. Ve O kesinlikle gerçek bir şapel değildi.
أخبرها أنني سأعاود الاتصال بها وأن تلك لم تكن كنيسة حقيقية

Ben O değilim. Yaptığım iş sadece. Ve başka şeyler de yapabilirim.
تلك لم تعُد سجيّتي، لقد فرغتُ، وبوسعي القيام بعملٍ آخر.

30 ya da 40 yıl ceza alacağını düşününce belki de O kadar güzel bir fikir değildi.
سوف تقضي ثلاثين اربعين سنة في التفكير ربما تلك لم تكن فكرة جيدة

Ebeliği bıraktığım ve diğer işlere başladığım zaman, bu şeyler benimle kalan ya da bana rehberlik eden şeyler olmadı.
لكن تلك لم تكن هي الأشياء التي إستمرت معي أو التي أرشدتني عندما توقفت عن العمل كقابلة في المنازل وبدأتُ وظائف أخرى.

Kanca çok sağlamdı ve bu ilişkimizin sonu değildi.
الصنارة كانت قوية جداً,تلك لم تكن بمثابة النهاية بالنسبة لى و لها

bu onlar için sıradan bir savaş değil bir haçlı seferiydi.
لذلك بإلنسبة لهم ، تلك لم تكن مُجرد حرباً طبيعية

Ama bu kesinlikle beklediğim cevap değildi.
حسناً تلك لم تكن أبداً الأجابة التى أتوقعها.

bu bir peri masalı değildi, gerçekti.
تلك لم تكن إحدى الحكايات ،ذلك كان واقع بسيط جداً وذكى جداً

- Bence bu... suç işlemek bir mazeret olamaz.
حسنا، تلك لم تكن فقط جريمة، لقد كانت طريقة العالم