| Tanrim, burasi tam bir copluk. Cok mu ileri gittik? | Open Subtitles | يالهى ان المكان به فوضى شديدة هل تمادينا فى الامر؟ |
| Beyler, Tom konusunda çok mu ileri gittik sizce? | Open Subtitles | هييي يارفاق، هل تعتقدون أننا تمادينا مع توم؟ |
| Evet, göreceğiz. Efendim. Bence belki biraz ileri gittik. | Open Subtitles | سنرى هذا سيدى فيما يبدوا اننا تمادينا |
| Benim hatam. Çok ileri gittik. | Open Subtitles | إنهُ خطأي ، لقد تمادينا كثيراً |
| # Olduğumuz kişiden vazgeçmek için çok ileri gittik # | Open Subtitles | لقد تمادينا كثيرا لنعرف من نحن |
| Ne zaman Çok ileri gittiğimizi bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | أنظر، يممكن للأطفال أن يتعاملوا بوقاحه يا (ديك). لن نعرف ما إذا كنا تمادينا في المُزاح أم لا. |
| Fazla ileri gittik. | Open Subtitles | لقد تمادينا كثيراً |
| Belki de biraz fazla ileri gittik. | Open Subtitles | ربّما تمادينا قليلاً |
| Belki çok ileri gittik. | Open Subtitles | ربما تمادينا أكثر من اللازم |
| Belki çok ileri gittik. | Open Subtitles | ربما تمادينا أكثر من اللازم |
| Belki çok ileri gittik | Open Subtitles | ربّما تمادينا أكثر من اللازم |
| Çok ileri gittik. | Open Subtitles | لقد تمادينا جداً |
| Çok ileri gittik. | Open Subtitles | لقد تمادينا كثيراً |
| Fakat lisedeki bir Kartal Avcısı izcinin otoparktaki kapalı arabasında bulunan bir çakı yüzünden okuldan uzaklaştırılması gerektiğini söylediğimiz vakit, bence sıfır tolerans konusunda Çok ileri gitmişiz demektir. | TED | ولكن عندما نقول ان هناك طالب من افرد كشافة الصقر والذي وجدت معه في سيارته المقفلة في مصف السيارات مطواة تم فصله من المدرسة فأنا أعتقد اننا تمادينا كثيراً " إنعدام التسامح والمرونة " |
| Çok ileri gittiğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبريني أننا تمادينا. |