| Hâlâ yirmilik kızların boynuna sahipsin. | Open Subtitles | مازلتِ تمتلكين رقبة فتاة في العشرين من عمرها |
| Sen kendin... korku salan 'Yıkımın Gözlerine' sahipsin. | Open Subtitles | ..أنت بنفسك. تمتلكين الفن المفزع ' عيون الدمارِ'. |
| Gerekli bir kaç aşma yeteneğine sahipsin. | Open Subtitles | أنتِ تمتلكين المهارات المتراكبة الضرورية |
| Sana uzak ihtimal olduğunu söyledim ama yüzük sende olduğu sürece her zaman bir şansın var. | Open Subtitles | لقد ذكرت أنه مشوار صعب. ولكن طالما تمتلكين الخاتم فلديك الفرصة. |
| Hayatının devam ettirilmesi ya da ettirilmemesi ile ilgili bir direktif formu yoktur herhalde sende? | Open Subtitles | أنتِ لا تمتلكين أي إستمارات يجب ملئُها لتحديد رغبتي في الحياةِ بالجوارِ، أليس كذلك؟ |
| Çocuklarının eğitimi hakkında konuşmak için ayıracak 5 dakikan yok mu? | Open Subtitles | لا تمتلكين خمس دقائق للتحدث عن تعليم أطفالكِ؟ |
| Artık 18 yaşındasın. Resmen şirketimin %49'unun sahibisin. | Open Subtitles | فأنت بشكل رسمي تمتلكين نسبة 49 بالمائة من شركتي. |
| Geleceği görme gücüne sahipsin, ama onu değiştirme gücüne sahip değilsin. | Open Subtitles | يمكنكِ رؤية المستقبل ولكنكِ لا تمتلكين المقدرة على تغييره |
| Kısa psikotik bozukluğuna ve öfke kontrol sorununa rağmen mükemmel bir anne olmak için gerekli olan koruma içgüdülerine sahipsin. | Open Subtitles | وبالرغم من ، مشكلة التحكم بالغضب الذهني النفسي لديك فإنك تمتلكين غريزة الحماية التي تجعلك وبالضرورة أماً رائعة |
| Politikanın yarısı, insanların ne duymak istediğini bilmektir ve sen buna sahipsin. | Open Subtitles | نصف السياسة هو معرفة ما يريد الناس أن تسمعة ، وأنت تمتلكين هذة الميزة. هيا. |
| Şimdiye dek gördüğüm en özgün beyne sahipsin ve değişmez standartların güzelliğini anlayabiliyorsun. | Open Subtitles | تمتلكين أفضل دماغ رأيته و تفهمين جمال الأشياء المتكاملة |
| Konuşurken seni dinlemelerini sağlayan o yeteneğe hâlâ sahipsin. | Open Subtitles | لا تزالين تمتلكين تلك المهارات الخاصة التي تجعلهم يصغون حين تتكلمين |
| " Elisabet, bir kadının ve bir sanatçının arzu edebileceği herşeye sahipsin bir tek anneliğin eksik." | Open Subtitles | "إليزابيث، إنك تمتلكين تقريبًا كل شيء كامرأة، وكفنانة لكن تنقصك الأمومة" |
| "Elisabet, bir kadının ve bir sanatçının arzu edebileceği herşeye sahipsin, bir tek anneliğin eksik." | Open Subtitles | "إليزابيث، إنك تمتلكين تقريبًا كل شيء" "كامرأة، وكفنانة" "لكن تنقصك الأمومة" |
| Yeryüzündeki en güzel tene sahipsin. | Open Subtitles | أنت تمتلكين أجمل بشرة في العالم |
| Burası uzun zamandır sende mi? - Sence? | Open Subtitles | إذن، أنت تمتلكين هذا المكان من وقت طويل؟ |
| Ona antrenörlük etmek için gerekenlerin sende olmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | -أنتِ تعلمين بأنك لا تمتلكين ما هو لازم لتدريبها صحيح ؟ |
| Bende olmayan dokunuş sende olduğu için mi? | Open Subtitles | لإنكِ تمتلكين تلك اللمسة وأنا لا أمتلكها ؟ |
| Kimliğim neden sende? | Open Subtitles | لماذا تمتلكين بطاقة الهوية الخاصة بعملى ؟ |
| Kimligim neden sende? | Open Subtitles | لماذا تمتلكين بطاقة الهوية الخاصة بعملي؟ |
| Çocuklarının eğitimi hakkında konuşmak için ayıracak 5 dakikan yok mu? | Open Subtitles | لا تمتلكين خمس دقائق للتحدث عن تعليم أطفالكِ؟ |
| Artık 18 yaşında olduğuna göre resmen şirketimin %49'unun sahibisin. | Open Subtitles | الآن إذ بلغتِ الثامنة عشر، فأنت بشكل رسمي تمتلكين نسبة 49 بالمائة من شركتي. |