| Sırf üzerinde dört olduğu için o çeki yırtıp atmak çok çılgınca. | Open Subtitles | لقد كان جنونياً تمزيق ذلك الشيك بمجرد أنه يحتوى على رقم 4 |
| Dünya'yı paramparça etmesi ise bir saatten az sürüyor. | Open Subtitles | وبعدها تمزيق الأرض لن يأخذ أكثر من ساعة واحدة |
| Bilmemizi istemedin ve gazeteyi yırtmak istedin. | Open Subtitles | لم تكن تريدنا ان نعرف كنت تريد تمزيق هذه الورقة |
| Sana 10 dakika önce adam gibi sordum ama bir halt ettiğin yok onu bulduğumda bu evi yerle bir edeceğim. | Open Subtitles | لقد سالت بشكل لطيف لعشر دقائق مضت سوف امزق هذا المنزل تمزيق وعندما اجد الذي ابحث عنه سوف تكوني اسفون حقا |
| -Evet. Tamam, ama kızgın olduğumuzda oyuncakları parçalamak doğru değil. | Open Subtitles | حسنا، ولكن ليس من الجيد تمزيق الألعاب عندما نكون غاضبون |
| yada dilini kesip erken menü olarak yedirmek ister? | Open Subtitles | أو تمزيق لسانها وتقديمه لها كطبق مخصوص للمبكرين |
| Yaraların kenarındaki yırtılma, kesme işleminin tırtıklı bir aletle yapıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | هذه تمزيق حول حواف الجرح هو بما يتفق مع نوع من خشنة تنفيذ. |
| Uçaklarımı bu şekilde parçalamaya devam edersen kravat yerine taşaklarını takmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | إن إستمريت فى تمزيق طائرتي هكذا فسوف تلجأ إلى تمزيق أعضائك الذكرية من أربطتها. |
| Sayfaları yırtıp hiçbir şey olmamış gibi davranabilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين تمزيق الصفحات وتتظاهرين وكأنه لم يحدث |
| Ya da kalıp birbirlerinin kıyafetlerini yırtıp atma isteklerini bastırırken bizi eğlendirmelerine izin veririz. | Open Subtitles | لنمكث وندعهما يسلّيانا وهما يقاومان رغبة تمزيق ثياب بعضهما. |
| Duvarda asıl bir dilekçeyi sırf sen katılmıyorsun diye yırtıp atamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تمزيق عريضة من على الجدار فقط لأنك لا تتفق معها |
| Sana bir kez baktı, o giysinin içinde gördü ve... .. elbiseyi ve kendine olan güvenini paramparça etti. | Open Subtitles | ألقت نظرة واحدة عليكِ , بدوت متألقة في ثوب جميل بدأت في تمزيق ثوبك و احترام الذات لديكِ |
| Okuduğun bir makaleye dayanarak analizlerimizi paramparça edemezsin Arkadaşım | Open Subtitles | حسنا؟ لا يمكنك تمزيق تحليلنا الكامل استنادا إلى المقالة التي قرئتها |
| Andy bunu da yırtmak için bayağı bir zorlanacak! | Open Subtitles | ؟ اندى سيعانى كثيرا محاولا تمزيق يدى بلا جدوى |
| Bir canavar ana caddeyi yerle bir ediyor, acale etmelisiniz. | Open Subtitles | وحش في تمزيق الشارع الرئيسي. يجب على عجل. |
| parçalamak. Öldürmek! Boğmak! | Open Subtitles | تمزيق قتل قتل خنق المحامين أطباء الأسنان |
| Keşke o zorbanın canını, göğsünü kesip açmadan alabilsem. | Open Subtitles | ليتني أستطيع قبض روح الطاغية دون تمزيق أوصاله |
| Kas dokusunda kırılma değil de yırtılma belirtisi var. | Open Subtitles | يُشير النسيج العضلي لعلامات تمزيق بدلاً من القطع، |
| Bu sürtük ailemizi parçalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذه متشرد تحاول تمزيق عائلتنا. |
| Babam annemin sesini duyduğu zaman kulaklarını söküp, bir daha görmemek için de.. | Open Subtitles | تجعله يريد تمزيق أذنيه و تخيطهم على عينيه |
| Tırnak altında yabancı doku yok, sıyrık yok, yırtık giysi yok. | Open Subtitles | لم أجد أي أنسجة جانبية أسفل أظافرها ولا سحنات كشط ولا تمزيق ثياب |
| Yatağa tırmanmıştı ve duvarı elleriyle yırtmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | صعدت على السرير وحاولت تمزيق الحيطان بأيديها. |
| Bir Roma kumandanının cesetleri kesmekten daha iyi işleri vardır. | Open Subtitles | أي قائد روماني لديه أمورأهم من تمزيق الجثث |
| Bunu kağıt parçalama makinesinde sıkışmış halde buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت هذه محصورة في ماكينة تمزيق الاوراق |
| Güç insan aklını ayrı parçalara ayırır ve senin kendi seçimlerinin yeni şeklinde onları yeniden biraraya koyar. | Open Subtitles | القوه هي تمزيق عقل الإنسان إلى أشلاء ثم جمعهم مع بعضهم مرة اخري, بالشكل الذي تختاره انت |
| Bazı sayfalar yırtılmış, buna son iki hafta da dahil. | Open Subtitles | تمّ تمزيق بعض الصفحات، تشمل صفحات الأسبوعين المُنصرمين. |