| paran var biliyoruz, paran var. Sadece elini cebine atman gerek. | Open Subtitles | ديف نعلم انك لا تملك المال |
| Artık paran var. | Open Subtitles | أنت تملك المال الآن |
| Hiç paran yok, o kadar uzun zamandan beri paran yok ki artık bu zihnini etkilemeye başlamış. | Open Subtitles | انت لا تملك المال ... ولم تملكه منذ مدة طويلة لقد أثّر هذا على عقلك |
| Tüm bu işleri yürütmek için ödemeye Parayı, nasıl sağlıyor Vin? | Open Subtitles | كيف فين تملك المال لدفع ثمن كل تلك دعوى يصل السيارات؟ |
| Paranız ve iştahınız olmadığı zaman her şeye olumsuz bir bakış açısından yaklaşıyorsunuz. | Open Subtitles | عندما لا تملك المال و لا الشهية فإنك تنظر إلى كل شيء بسوداوية |
| O, umutsuz, çünkü evi geçindirmek için parası yok. | Open Subtitles | وهي عاجزة لأنها لا تملك المال لكي تدبر أمور البيت |
| Yüzmeyi öğrenene ya da paran olana kadar herhangi bir su aleti almayacağına karar verdiğimizi düşünüyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أننا إتفقنا على أنك لن تشتري أيّ مركبات مائية شخصية أقلّه حتى تتعلم السباحة، أو تملك المال الكافي |
| Onu eve götürecek parası yoktu ve küllerini Blue Ridge Dağı'ndan savurmak istedi. | Open Subtitles | لم تكن تملك المال لدفنه في مسقط رأسه وكانت تريد نثر رماده على جبل بلوريدج |
| Fahişe gibi giyiniyor ama cepleri dolu. | Open Subtitles | ترتدي ملابس ساقطات، لكنها تملك المال. |
| Paranın sende olduğunu biliyoruz! | Open Subtitles | نعلم بأنك تملك المال |
| paran var mı, yok mu? | Open Subtitles | هل تملك المال أو لا تملكه ؟ |
| Senin gücün ve paran var mı Dracul? | Open Subtitles | هل تملك المال والسلطة " دراكول " ؟ |
| paran var, ha? | Open Subtitles | إنّك تملك المال |
| - Senin paran var. | Open Subtitles | -أنت تملك المال |
| - Komik olma. Senin hiç paran yok. | Open Subtitles | لا تكن سخيفا أنت لا تملك المال |
| Demek istediğim paran yok, yer berbat. | Open Subtitles | أعني أنك لا تملك المال ، الموقع سيء |
| - Hiç paran yok ki. | Open Subtitles | لكنك لا تملك المال |
| Parayı almamış olman bizim problemimiz değil Milo. | Open Subtitles | انها ليست مشكلتنا أنك لا تملك المال , ميلو |
| Eğer birisi, mesela siz, Paranız var fakat gereken teknolojiniz yoksa o zaman hiç bir gaz salınımını düşüremezsiniz. | Open Subtitles | ببساطة لو أنك تملك المال دون التقنية فلن تكون قادراً على خفض الانبعاثات |
| Adam iş yapmaya bize geliyor ve parası yok. | Open Subtitles | لقد اتيت الينا و انت لا تملك المال لماذا ؟ |
| Bunu tamir ettirmek için yeterince paran olana dek bekleyebilirsin, ya da ahmağın tekinin uğrayıp, tamir etmesini, hatta satın almasını umut edebilirsin ama burada bırakamazsın. | Open Subtitles | يمكنك الإنتظار حتى تملك المال الكافي لإصلاح هذا يمكنك مساعدة بعض الحمقى عندما يتوقفون هنا ...وربما سيشترون منك |
| Endişe bozukluğu vardı ve ailesinin hiç parası yoktu burs alamazsa üniversiteye gidemeyecekti. | Open Subtitles | كان لديها نوع من أظطراب القلق ولم تكن عائلتها تملك المال لذا, لو لم تحصل على المنحه لما استطاعت الذهاب الى الجامعة |
| Fahişe gibi giyiniyor ama cepleri dolu. | Open Subtitles | ترتدي ملابس ساقطات، لكنها تملك المال. |
| Paranın sende olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنك تملك المال |