| Sarhoş araba sürmekten tutuklandı. Raporu alacaksınız. | Open Subtitles | تم القبض عليه للقياده فى حالة سكر ستحصل على تقرير |
| Tanıştığınızdan ne kadar sonra tutuklandı? | Open Subtitles | كم مضى بعد أن التقيته وحتى تم القبض عليه ؟ |
| Pekâlâ, adam burada yakalandı. Yani ülkenin diğer ucundan gelmiş. | Open Subtitles | حسناً تم القبض عليه هنا هذا يعني بأنه عبر البلد |
| Pekala, adam burada yakalandı. Yani ülkenin diğer ucundan gelmiş. | Open Subtitles | حسناً تم القبض عليه هنا هذا يعني بأنه عبر البلد |
| ...sadece Levazım Deposunda bir teğmen olduğu ortaya çıkan kişi sinemada yakalanmış. | Open Subtitles | من كنا نعتقد أنه ملازم فقط فى خدمة مستودع الامدادات قد تم القبض عليه فى السينما |
| Beş yıl önce bir modern sanat sergisine davetsiz katılmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | منذ خمس سنوات تم القبض عليه لقيامه بتحطيم معرض للفن الحديق |
| 33 cinayet iddasıyla gözaltına alındı. | Open Subtitles | تم القبض عليه ووجهت له ثلاث وثلاثين تهمة قتل له |
| Şimdi de bu adamın eşgali, tam da sizin ofisinizde tutuklanan adamla uyuşuyor. | Open Subtitles | ومواصفاته تنطبق على الرجل الذي تم القبض عليه بمكتبك مبكراً اليوم |
| New York Times, onun tutuklandığını yazıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك تقول جريدة النيويورك تايمز أنه قد تم القبض عليه |
| İki hafta önce ABD bölgesi Tayland, Yeni Vegas'ta para için çatışmada bulunmaktan tutuklandı. | Open Subtitles | تم القبض عليه من اسبوعين لاطلاق النار فى نيو فيجاس تايلاند فى مقاطعة الولايات المتحدة |
| George Bluth, Bluth Gelişim Şirketinin Başkanı... bu akşam saatlerinde yatırımcıları dolandırmak... ve şirket hesabını kendi adına kullanmak suçlamasından tutuklandı. | Open Subtitles | رئيس شركة بلوث للتطوير جورج مايكل تم القبض عليه الليله لخداع المستثمرين و استغلال الشركه كبنك شخصى له |
| Florida da tutuklandı, ve tekrar orada olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | تم القبض عليه فى فلوريدا وحوكم فى فلوريدا |
| FBI merkezinde, tutuklandı. - tutuklandı mı? | Open Subtitles | مقر وكالة المباحث الفيدرالية الرئيسي لقد تم القبض عليه |
| Başpiskoposun odasına girmiş. Kaçarken yakalandı. | Open Subtitles | فهوَ بإمكانه الوصول إلى القصر والحى السكنى و تم القبض عليه يحاول الهروب |
| Piskoposun evinin anahtarları vardı ve kaçmaya çalışırken yakalandı. | Open Subtitles | فهوَ بإمكانه الوصول إلى القصر والحى السكنى و تم القبض عليه يحاول الهروب |
| Bazıları yakalandı, bazıları işkence gördü, bazıları özgürlükleri için savaşırken öldü. | Open Subtitles | بعضهم تم القبض عليه وبعضهم عـُذّبوا والبعض الآخر ضحّوا بحياتهم، في سبيل الحرية |
| Bu durumda, yakalanmış olabilir. | Open Subtitles | بهذه الحالة، فثمة احتمال بأنه قد تم القبض عليه |
| David, bir barda uyuşturucu alırken yakalanmış. | Open Subtitles | ديفيد تم القبض عليه وهو يشترى مخدرات داخل حانة |
| Çirkin gerçek şu ki bu şahıs tutuklanmış ve suçlu bulunmuş. | Open Subtitles | تظل الحقيقة القبيحة أن زميل إقامتنا هذا قد تم القبض عليه و قد وجد مذنباً |
| MCU-FBI operasyonunda tutuklanmış eyaletler arasında çalıntı mal taşıyormuş. | Open Subtitles | تم القبض عليه في عملية قامت بها إف بي آي |
| Yöreden bir kişi gözaltına alındı. | Open Subtitles | رجل محلي تم القبض عليه. |
| Merhaba, bugün ya da dün tutuklanan birinin tutuklu numarasını almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أهلا، أود الحصول على رقم قضية الاعتقال لشخص ربما تم القبض عليه اليوم أو أمس |
| Hiç şaşırmadım, uyuşturucu nedeniyle tutuklandığını söylediler. | Open Subtitles | لقد تفاجأت أنه تم القبض عليه فى قضية مخدرات |
| Meksika'dan tutuklandığına dair gelen telefon var işte. | Open Subtitles | لقد جاجأنى رساله واحدة فقط من المكسيك يقول انه تم القبض عليه |
| tutuklandığında paniğe kapılıp, uyuşturucuların bir kısmını yutmuş olabileceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | من المحتمل انه فزع وأبتلع بعض المخدرات عندما تم القبض عليه |