| Bunları gördüğünde, bana tarikatımın ne zaman intihar edeceğini sordu? | Open Subtitles | عندما رأى تلك ، سألني متى قررت جماعتي أن تنتحر |
| İntihar edişini izledin ve sonra onun cüzdanıyla kayıplara karıştın. | Open Subtitles | لقد شاهدتيها تنتحر ثم بعد ذلك إتجهتِ مباشرةً إلى محفظتها. |
| Gözcülüğümde iki adam kaybettim. Bir tane daha boğuluyor ve senin intihar etmene izin veremem. | Open Subtitles | فقدت رجلين ولدى غريق آخر و لن اجعلك تنتحر |
| Nicole'un annesi intihar ettiğinde sanırım orada ve o anda bir daha asla kimseye güvenmemeye karar verdi. | Open Subtitles | أعتقد أن والدة نيكول عندما قررت أن تنتحر نيكول , قررت هى أيضا أنها لن تثق باحد مرة أخرى |
| O zamandır aklımda olan en büyük soru, seni neyin intihara sürükleyebileceği. | Open Subtitles | وكان هذا السؤال الأكبر في خاطري ... ما الذي سيجعلك تنتحر ؟ |
| "Marilyn Monroe İntihar Etti" cümlesini düşünmek bütün dünyada Fox'taki yöneticileri ve ona kötü davranan, onu aptal gibi gören herkesi cezalandırmaktı. | Open Subtitles | كنت مصدوما لم يكن لدي آي نوع من الشكوك أن هذه المرأة كانت على حافة شيء كهذا التفكر في أن مارلين مونرو تنتحر |
| Burnundan uyuşturucu dökerek ölmek, yaygın bir intihar biçimi değildir. | Open Subtitles | لا تنتحر بوضع قمعاً و تضع المخدارت في أنفك |
| Eğer başaramazsa, Avni belki de ManjuIika gibi intihar eder. | Open Subtitles | وإذا فشلت في ذلك من الممكن أن تنتحر كمانجاليكا. |
| Cinayet - İntihar, ama bu eğilim yükselişte. | Open Subtitles | و يمكنك في النهاية أن تنتحر لكنه أسلوب قديم |
| Aksi takdirde, annenizin durumu dayanılmaz olacak ve sizde babanız gibi intihar edersiniz. | Open Subtitles | وإلا، أمّك لن تطيق وأنت يمكن أن تنتحر أيضا مثل أبوك |
| İntihar etmek için aramadıysan galiba, pas geçeceğim. | Open Subtitles | لو لم تكن مساعدتك هي أن تنتحر لا أقبل مساعدتك |
| Annesini intihar ederken görmüş ve üvey babası tarafından yıllarca taciz edilmiş. | Open Subtitles | لقد رأت أمها تنتحر وتم إستغلالها من قبل زوج أمها لسنوات |
| Ben büyük bir patlamada sen ise cenazemde saygını göstermek için intihar edecektin. | Open Subtitles | ،أنا في إنفجار كبير وأنت تنتحر في جنازتي بدافع الإحترام |
| Yani bu insanlar annenin intihar etmediğini biliyordu. | Open Subtitles | انتظر, هؤلاء عَلِموا بان والدتك لم تنتحر |
| Aşırı doz yetecekken neden intihar edersin ki? | Open Subtitles | لم تنتحر شنقًأ، بينما يمكنها الإنتحار بجرعة زائدة؟ |
| Kadın yakın zamanda kendine uygun partneri bulamazsa pencerelerin birinden atlayarak intihar edeceğini söyledi. | Open Subtitles | ..ثم اخبرته انها إن لم تجد شريكاً مناسباً لها قريباً سوف تنتحر عن طريق القفز من نافذة احدي الغرف |
| İntihar etmeyeceğine söz ver yoksa yakarım bunu. | Open Subtitles | الآن، عِدني بأنّكَ لَن تنتحر أبداً، و إلّا سأقوم بإحراق هذه. |
| Bayan Norma Restarick'i intihara veya deliliğe sürükleyerek servetine el koymak istiyordun. | Open Subtitles | فعَزمتِ سرقة ورث الآنسة نورما بجعلها تنتحر أو تدفعينها للجنون |
| Acaba bu Kendini öldürmeye karar vermiş bir kadının mesajına benziyor mu? | Open Subtitles | هل تبدو هذة كرسالة امرأة قررت أن تنتحر ؟ |
| Bir daha Kendini öldürmek istediğinde, küvetine bir saç kurutma makinası koy. | Open Subtitles | عنما تنتحر في المرة القادمة خذ معك مجفف شعر إلى الحوض |
| Eğer ona gülmezsen, Kendini vursan daha iyi, o kadar. | Open Subtitles | إن لم تسخر من الحياة .فالأفضل لك أن تنتحر وكفى |