"تنتهي هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• burada bitiyor
• burada sona eriyor
• burada son
• buraya kadar
• burada sona erdi

FS: Benim görevim burada bitiyor, ve Nollywood'lu film yapımcılarının yapacak çok işi var.
فرانك ساكي: مهمتي تنتهي هنا , وصناع السينما في نوليود عليهم العمل الآن.

Görünüşe bakılırsa sapan oyunumuz burada bitiyor.
يبدو أن لعبة المقلاع الخاصة بك تنتهي هنا

Benim yolculuğum burada bitiyor. Git bunu Vahşi Jack'e söyle.
رحلتي تنتهي هنا ( اذهب وقل هذا لـ( وايلد جاك

Benim hikayem burada sona eriyor, ucuz romanlarda olduğu gibi tam zamanında hiçbir şey zayıflamadığında hiçbir şey yıpranmadığında, hiçbir şey eksilmediğinde sona eriyor.
قصتي تنتهي هنا مثل رواية متسلسلة في تلك اللحظة الرائعة حيث لا يضعف شيئاً لا شيء يتضاءل ، لا شيء مخيب للآمال

Bu gece burada son bulmasına izin vermeyeceğim.
ولن أسمح لهذه الصداقة بأن تنتهي هنا الليلة

Evet, izleme görevim buraya kadar.
حسناً ، مهام ملاحقتي لكِ تنتهي هنا

O zaman neden hepsinin sonu burada bitiyor?
إذاً، لماذا تبدو دائماً بأن تنتهي هنا

İzler burada bitiyor. Görünüşe göre yağmur izleri silmiş.
الآثار تنتهي هنا يبدو أنّ الأمطار محتها

Benim bölgem bugünlük burada bitiyor.
اليوم صلاحياتي تنتهي هنا

Bu araştırma burada bitiyor.
هذه القذارة تنتهي هنا

Saygılarımla, Anne Franck." Anne'nin günlüğü burada bitiyor.
"تحياتي لك, (آن فرانك) مذكرات (آن) تنتهي هنا"

burada bitiyor ama neden biliyor musunuz?
إنها تنتهي هنا, لماذا؟

Burada başlıyor. burada bitiyor.
تبدأ هنا، و تنتهي هنا.

Harita burada bitiyor.
الخريطة تنتهي هنا.

Görünen o ki çıplak takip burada sona eriyor.
يبدو وكأن آثار التعري تنتهي هنا

Yolculuk burada sona eriyor.
الرحلة تنتهي هنا

Bilmiyorum. İzler burada sona eriyor.
لا أعلم الأثار تنتهي هنا

İstemeyi kes, yoksa hayatın burada son bulur.
توقف عن جعل الطلبات او حياتك تنتهي هنا

O zaman kariyerin burada son buluyor.
حسنأً, إذن حياتك المهنية تنتهي هنا.

Yukardan süzülüp buraya kadar gelmiş.
وبعد ذلك الجولة الثانية تنتهي هنا.

Arayışı bitti. Hikâyesi burada sona erdi.
لقد انتهى بحثها إن قصتها تنتهي هنا