| Ağzından çıkacak hiçbir şey hayatını kurtarmayacak. | Open Subtitles | ما من كلمات تقولها يمكن أن تنقذك |
| Babacığım? Kitaplar seni kurtarmayacak. | Open Subtitles | أبي ؟ الكتب لن تنقذك |
| Teela seni kurtarmak için kendini feda etti, Thane. | Open Subtitles | تيلا ضحت بحياتها لكي تنقذك يا ثاين |
| O 50.000 dolar var ya seni kurtarmak için otelini sattı. | Open Subtitles | هذه الخمسون ألف... هي باعت فندقها لكي تنقذك. |
| Ne Kraliçen ne de başka bir güç seni bu cehennemden kurtaramaz ! | Open Subtitles | ليس ملكتك أو أي قوة أخرى على الأرض يمكن أن تنقذك من جهنمه |
| Onlara ne kadar para verirsen ver, kilise seni kurtaramaz. | Open Subtitles | ...كما تعلمين، فإنَ الكنيسة لن تنقذك الآن لا يهمَ كم دفعتِ لهم |
| Baba, Blair'in seni kurtaracağını düşündüğünü biliyorum, ama ben bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | ابي اعلم انك تريد بلير ان تنقذك لكن لن افعل ذلك |
| Karşılığında, onun da seni kurtaracağına inanıyorum. | Open Subtitles | وفي المقابل، أعتقد أن بإمكانها أن تنقذك أيضاً |
| Yazdıkların seni kurtarmayacak. | Open Subtitles | كتابتك لن تنقذك |
| O küçük balık sizi kurtarmayacak. | Open Subtitles | تلك الأسماك الصغيرة لن تنقذك. |
| Kankan Harvey Specter'ın bana yaptığı o çirkin tehditler seni kurtarmayacak. | Open Subtitles | و من ثم كل هذه التهديدات الفارغة (التي اخبرني بها فتاك, (هارفي سبيكتر لن تنقذك |
| Yalnız olduğun için üzgünüm ama Enigma seni kurtarmayacak. | Open Subtitles | أنا اسفة انك وحيد لكن "إنيجما" لن تنقذك |
| Ama bu sizi kurtarmayacak. | Open Subtitles | ولكنها لن تنقذك |
| Bence seni kurtarmak istiyor. | Open Subtitles | -تعالجنى؟ أظن أنها تريد أن تنقذك |
| Sizin o köprüden uçmanıza neden oldum. Seni kurtarmak için Elena'nın vampir olmasına neden oldum. | Open Subtitles | أوقعتكما عن الجسر، فأمست (إيلينا) مصّاصة دماء لكي تنقذك |
| Annenin Fedakârlık'a dönmesinin sebebi yalnızca seni kurtarmak değildi. | Open Subtitles | والدتك لم تعد لمقاطعة (أبنجيشن) لكي تنقذك وحسب |
| Güle güle, Johnny Tremain. Newberry ödülün artık seni kurtaramaz! | Open Subtitles | وداعاً يا (جوني تريمين) لن تنقذك جائزة (نيوبيري) الآن |
| Süper güçler şimdi seni kurtaramaz, Clark Kent. | Open Subtitles | لا يمكن للقوى الخارقة أن تنقذك الآن، (كلارك كنت) |
| Yine tuzak kurmuş olabilir ama bu sefer Sara seni kurtaramaz. | Open Subtitles | ربّما تكمن لك، وهذه المرّة لن تأتي (سارّة) لكيّ تنقذك. |
| Seni nasıl kurtaracağını bildiğini söylemişti! | Open Subtitles | -لن أخوض في هذا معك -انها قالت انها تعرف كيف تنقذك ! |
| Demek seni kurtaracağını düşünüyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | وأنت تظنها سوف تنقذك |
| Kutsal Kâse'nin seni kurtaracağına eminim. | Open Subtitles | كلي ثقة بأن الكأس المقدسة سوف تنقذك |