| Senin kıçın titriyor diye aç mı kalmamız gerekiyor yani? | Open Subtitles | وهل من المفروض علينا أن نرتاب فيه لأن مؤخرتك تهتز |
| Benim çantam...titriyor mu? | Open Subtitles | ـ حقيبتي كانت تهتز ـ بنسبة تسعين بالمائه |
| ...sallanıyor kendi kendime konuşuyorum. - Galiba komşumuz yine azıttı. | Open Subtitles | النوافذ تهتز , الأبواب تتراقص وأنا لا أتحدث مع احد |
| Yani bütün müşteriler şikayet ediyor. Otel sallanıyor vallahi, artık bilmiyorum. | Open Subtitles | كل النزلاء يشتكون البناية كلها تهتز بسعالك |
| Ama bu eşyalar 329.6 Hz'de titreşiyor. Mi notası. | Open Subtitles | لكن هذه الاشياء تهتز على 392 هرتز - مفتاح إي - |
| Benim çantam, titriyor muydu? 10'da 9, elektrikli tıraş makinesidir; | Open Subtitles | ـ حقيبتي كانت تهتز ـ بنسبة تسعين بالمائه |
| Annem hala uğraşıyor ama elleri o kadar titriyor ki pusulalarını ben bile okuyamıyorum. | Open Subtitles | أمي مازالت تحاول, لكن يداها تهتز و لهذا لا أستطيع قراءه كل رسائلها الخطيه |
| Marshall, gözlerime bakamıyorsun, kızarıyorsun öksürüyorsun ve ellerin titriyor. | Open Subtitles | لاتستطيع أن تنظر إلى عيني، إنك تحمّر خجلاً تسعل وأيديك تهتز |
| Marshall, gözlerime bakamıyorsun, kızarıyorsun öksürüyorsun ve ellerin titriyor. | Open Subtitles | لاتستطيع أن تنظر إلى عيني، إنك تحمّر خجلاً تسعل وأيديك تهتز |
| Ve korkudan ödüm patlıyor, ellerim terliyor bacaklarım titriyor, ensemden aşağı soğuk terler boşanıyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن معدتي تؤلمني ويداي متعرقه، وسيقاني تهتز والعرق البارد ينزل من رقبتي |
| Şimdi, çikolatalı süt içsem, popom bir hafta sallanıyor. | Open Subtitles | ولن عندي رعشة الشيكولاته ومؤخرتي تهتز لمدة اسبوع كامل |
| Dikkat edin, göbeği nitrogliserin ile doluymuş gibi sallanıyor. | Open Subtitles | انتبهوا, معدته تهتز كزبدية مليئة بالنتروغلسرين |
| Duymuyor musun, dünya sallanıyor. Koca kara bulutlar şekilleniyor şimdi. | Open Subtitles | الا تشعر بالارض تهتز من تحتك وغيوم سوداء تتجمع فوق رأسك |
| Benim moleküllerim gezegenle aynı frekansta titreşiyor. | Open Subtitles | جزيئاتي تهتز في نفس التردد والكوكب. |
| Sonra bugün, ormanda meditasyon yaparken bir baktım kalbim hızlanmaya, dişlerim titremeye başladı. | Open Subtitles | كنت أتأمل في الغابة عندما بدأت دقات قلبي بالتسارع وبدأت أسناني تهتز |
| Civar mahalin camları sallanmaya başlamış fakat kendisi, merkez üssünde bulunduğundan olup bitenleri laboratuvarına birkaç polis gelene kadar fark etmemişti. | Open Subtitles | والنوافذ بدأت تهتز في المنطقه وهو , في مركز الزلزال لم يلاحظ اي شئ حتي اتي احد افراد الشرطه يطرق بابه |
| Yerinde kımıldamadan duruyor, titriyordu. Yaptığı titreşim, sanki nefes almak gibiydi -- genişliyor ve bağırıyor gibiydi. | TED | بدلاً من ان تتوقف عن الحركة .. انها تهتز وكانت تهتز كما لو انها تتنفس .. هكذا كما لو كانت وسادة مضغوطة تنتفخ تباعاً |
| Yardıma ihtiyacın var. Hayatı darmadağın olan biri gibi titriyorsun. | Open Subtitles | تحتاج الى المساعده يا كارل انت تهتز بشده |
| Oda her yarım saatte bir deprem oluyormuş gibi sallanıyordu. | Open Subtitles | كانت الغرفة تهتز وكأن هناك هزة أرضية كل نصف ساعة |
| Boynuzları kollarım kadar uzun. Koştuğunda yer sallanır. | Open Subtitles | قرناه بطول ذراعيّ حين يجري تهتز الأرض |
| Şimdi korkudan titriyorum. | Open Subtitles | ولكن، وأنا تهتز في كل مكان، الآن. |
| Bir ay önce bir kitabı ya da sandalyeyi odanın diğer tarafına taşımak için konsantre olman gerekiyordu, artık kabus gördüğünde tüm oda sarsılıyor. | Open Subtitles | لكي ترفعي كتاب او كرسي عبر الحجرة الان , عندما ينتابك كابوس تهتز الحجرة كلها |
| Çocukluğumu hatırlıyorum, okulda sunum yapardım, elimde not aldığım bir kağıt olurdu, kağıdı bir deftere yaslayıp bakardım, sırf insanlar kağıdın nasıl titrediğini görmesin diye. | TED | عندما كنت طفلة أقدم عروضاً في المدرسة كنت أكتب ملاحظات على ورقة وأضع خلفها دفتراً فلا يرى أحد الورقة تهتز |
| Bunu sevdim. Buradaki zemin, açık araziden daha fazla sallanıyor. | Open Subtitles | أحب ذلك الارض هنا تهتز اكثر من الساحات المفتوحة |
| Bir arazi bisikleti, titreşimli oyun koltuğu... | Open Subtitles | أريد دراجة للطرق الوعرة، وأحد مقاعد ألعاب الفيديو التي تهتز |
| Ama teoriye göre daha da ince detaya girerseniz, şu anki teknolojiyle yapabileceğimizden daha küçük boyutta, bu parçacıkların içinde farklı bir şey bulursunuz -- titreşen küçük enerji iplikçikleri, küçücük titreyen sicimler. | TED | ولكن النظرية تقول انك لو استطعت التفتيت الى اصغر اصغر بكثير عما نستطيعه بالتقنيات الحالية فقد تجد شيئاً آخر داخل هذه الجسيمات خيطاً رفيعاً يهتز من الطاقة أوتار دقيقة تهتز |