| Sarhoş adam levye ile görev anındaki memura saldırdı. | Open Subtitles | بأنّ رجلاً سكيراً يحمل عتلة، تهجم على ضابطاً أثناء واجبه. |
| Buraya iyi niyetle gelmiştim, ama bu ikisi bana saldırdı. | Open Subtitles | الحقيقة اننى جئت الى هنا بحسن نية, ثم تهجم علىّ كلاهما . |
| - da,ve bayan uçuş göre,vlisine saldırdı. - bu çok hoş. - eminim onu benzetmişsindir. | Open Subtitles | ديف تهجم على مضيفة الطائرة في الجو |
| saldırı ve güç kullanma, saldırı ve güç kullanma, Öldürücü silah ile saldırı. | Open Subtitles | تهجم وإعتداء، تهجم وإعتداء إعتداء بسلاح قاتل |
| Bunalımda olduğunda, cips paketlerine içinde elmas varmışçasına saldırır. | Open Subtitles | حين تكتئب تهجم على أكياس المقرمشات وكأن في أسفلها ماساً |
| Sadece saldırmak için bekleme. Rakibinin hareketlerini de izle. | Open Subtitles | لا تنتظر وحسب لكي تهجم راقب تحركات الخصم |
| Dilenmek, saldırıya teşebbüs etmek... hırsızlık, çalıntı mal satmak... izinsiz seyyar satıcılık... yaya geçidini kullanmamak. | Open Subtitles | إستجداء تهجم بالطرق سرقة الملكية الخاصة إعادة بيع المواد المسروقة بيع بالشارع بدون رخصة |
| Yakıtın yok. Saldırma sakın, seni aptal. | Open Subtitles | ...ستكون هدف سهل النيل منه لا تهجم أيها الأحمق |
| - Ne zaman saldırırdın? | Open Subtitles | متى تريد أن تهجم ؟ |
| Görünüşe bakılırsa, Dean dışarıda başka bir adama saldırdı ... bir ambulans tarafından alınmadan önce. | Open Subtitles | من الواضح أن دين تهجم على رجلأخربالخارج... قبلأنتلتقطةسيارةالأسعاف. |
| - Hey, bana saldırdı. - Bana saldırmaya çalıştı. | Open Subtitles | - هو من تهجم عليَّ يا رجل، هو من حاول مهاجمتي |
| Birşey bir yolcuya saldırdı.. ..ve onu öldürdü. | Open Subtitles | شئ ما تهجم على أحد الركاب وقد مات |
| Herifin birinin kafasını ezdi, laboratuvara girdi, sana saldırdı ve eline "Arkham" mı yazdı? | Open Subtitles | لذلك فهو يسحق الجمجمة بعض الرجل، وقال انه اخترق المختبر، انه تهجم عليك، ثم يكتب "ARKHAM" في يدك؟ |
| Niyetim gözünü korkutmaktı ama bana saldırdı silah ateş aldı aniden. | Open Subtitles | أردت فقط إخافته، لكنه تهجم علي والمسدس... إنطلقت الرصاصة منه |
| Beck onu tutuklamadan önce bana saldırdı ve seni bulmamı söyledi. | Open Subtitles | قبل ان يقبض (بيك) عليه , تهجم علي.. ولقد أخبرني أن أجدك |
| saldırı emri vermemizi bekleyen üsler olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هنالك قاعدة لا تهجم وتنتظر اوامرنا |
| Taciz ve saldırı suçları var, sarhoş ve düzensiz biri. | Open Subtitles | لديه تهمة اعتداء و تهم تهجم, سكر و سلوك غير منضبط |
| Ava, işlediğin suçlar, Mülke zarar verme, saldırı teşhircilik, 2 defa cinnet uyuşturucu madde kullanma. | Open Subtitles | ايفا عندك تدمير ممتلكات و تهجم وتعري علانية ومواد مخدرة |
| Bunlar, en yüksek noktaya çıkar, yönünü saptar, sonra da saldırır. Seninle geliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف تلك المخلوقات، بينما لا تعرفها أنت ستصعد لأعلى منطقة وتحدد اتجاهاتها ثم تهجم |
| - Hala kaleye saldırmak istiyor musun? - Evet. | Open Subtitles | مازلت تريد أن تهجم على البوابات ؟ |
| Bu saldırıya tanık olduğunuza sevindim. | Open Subtitles | --أنا مسرور أنك هنا لتشهد على هذا . هذا تهجم |
| Savun ama Saldırma. | Open Subtitles | دافع و لكن لا تهجم أبداً |
| - Ne zaman saldırırdın? | Open Subtitles | -متى تريد أن تهجم ؟ |