| Korktuğunu biliyorum ama asla korktuğunda kaçma. Kural 7. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ خائفة لكن لا تهربي أبدا عندما تكونين خائفة، إنها القاعدة رقم 7 |
| Benden korkma. Benden kaçma. | Open Subtitles | لا تخافي مني ، لا تهربي مني كيران |
| kaçmak zorundaydın fakat kutuları arkanda bırakamazdın. | Open Subtitles | كان يجب عليك ان تهربي. لكنك لم تكوني لتتركي الصناديق خلفك. |
| Şimdi, kutuları güvenli bir yere saklamak zorunda kalmış olmalısın fakat kaçman gerekti. | Open Subtitles | الآن، لابد انك اخفيت الصناديق في مكان آمن. لكن كان يجب ان تهربي. |
| - Bilirsin, hapse girmemek için şehirden kaçıp çiftlikte saklanırken, bunu yapmak biraz zor. | Open Subtitles | أتعرفين , إنه لشيئ صعب أن تهربي من المدينة و تختبئي في مزرعة لعدم دخول السجن |
| - Bilmiyorum, ama büyük parlayan bir ışık görürsen kaçmanı istiyorum. | Open Subtitles | اذا رأيتي ضوءا ساطعا كبيرا فأريدك ان تهربي حسنا اريدك فقط ان تبتعدي |
| Babamın öldürüldüğünü gördüğün zaman neden kaçmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تهربي حين شاهدت شخصا يقتل والدنا ؟ لماذا أهرب ؟ |
| Korkacak bir şey yok, söz veriyorum. - Neden sürekli kaçıyorsun? | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للخوف لماذا تهربي دائماً؟ |
| Benden asla kaçamazsın, çocuğum. | Open Subtitles | ـ أتركني أذهب ، من فضلك أنتِ لن تهربي مني ، أبداً |
| Kaçmaya çalıştığın için seni incitmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تتألمي و أنت تحاولين أن تهربي |
| Tamam, tamam. Hayır, kaçma. Anne seni çok özler. | Open Subtitles | لا لا تهربي ستشتاق إليك والدتك كثيراً |
| Özür dilerim.Ama sana yalvarıyorum Yalvarıyorum kaçma. | Open Subtitles | أنا آسف، ولكني أتوسل إليكِ لا تهربي |
| - Ne Toby ne de hayalet diye bir şey var. Hey, benden kaçma. | Open Subtitles | ولا يوجد شبح مهلاً، لا تهربي مني |
| Embriyoları çalmak, hamile kalmak ve kaçmak, bunun hakkında hiçbir şey duymayacağımı ummak mı? | Open Subtitles | أن تسرقي الأجنة ، تحملي و تهربي تتأملين أنني لن أسمع عن هذا ؟ |
| kaçmak, bize anlattığından daha fazla şey bildiğin anlamına gelir. | Open Subtitles | ان تهربي يعني انكي تعلمي الكثير مما تخبرينا به |
| kaçman gerekiyor, ve asla durmayacaksın. | Open Subtitles | اليوم اخر يوم لك عزيزتي لابد ان تهربي ولن تتوقفي ابدا |
| Sana "kaçıp gitme" dediğinde güvenebileceğin bir versiyonuyum. | Open Subtitles | يمكنك أن تثقي بي عندما أقول لكِ لا تهربي |
| Senden bana güvenmeni değil, buradan kaçmanı söylüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منكِ أن تثقي بي، أنا أطلب منكِ أن تهربي. |
| Madem o kadar iyi, neden tüneli kullanarak kaçmadın? | Open Subtitles | إنْ كان ما يزال صالحاً فلمَ لمْ تهربي عبره؟ |
| Beklediğimden daha çabuk kaçıyorsun, neredeyse kaçırıyordum seni. | Open Subtitles | أنت تهربي أسرع مما توقعت ! لقد كنت على وشك أن أفقدكِ |
| Ben de bunu diyorum. Sonsuza dek kaçamazsın. | Open Subtitles | هذا الذي كنت اقصده لا تستطيعي ان تهربي طوال حياتك يا سليم |
| Bir daha asla benden Kaçmaya kalkma. | Open Subtitles | لا تحاولي أن تهربي مني من جديد أبدآ |
| Evet, işte bu. Kaçsan iyi edersin. | Open Subtitles | نعم، ذلك صحيح من الافضل ان تهربي |
| Sen şu 30 bini faiziyle birlikte ödemenin hemen bir yolunu bulmalısın. Ya da buradan kaçmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تحضري 30 ألف اليوم مع الفوائد أو عليكِ أن تهربي |
| En azından öğrenci kredinin faturasından kaçmana gerek kalmadı. | Open Subtitles | على الأقل لن تضطري أن تهربي من فاتورة الكلية |
| Evden kaçmıyorsun, öyleyse sizinkilere durumunun iyi olduğunu söyle. | Open Subtitles | أنتِ لن تهربي من منزلكِ ثم تقولي لهم أنكِ بخير |
| Eğer bir daha kaçmayacağına söz verirsen onları çıkartırım. | Open Subtitles | سأنزعها عنكِ إذا وعدتني ألا تهربي ثانيةً |
| Buz kadar el değmemiş, kar gibi temiz olsanda... iftiranın elinden kaçamayacaksın! | Open Subtitles | اذا احتجت للزواج تزوجي من مجنون لا تهربي من الجنون |