| Artık bunu üstü kapalı bir hakaret hitabı olarak kullanıyor. | Open Subtitles | و التي تستخدمها عادة كغطاء حينما تود أن تهين أحدهم |
| Diğer hatuna hakaret ederken gözlerinin güzel olduğunu mu söyledim. | Open Subtitles | هل قلت أن عندي عيون جميلة؟ بينما تهين الفتاة الأخرى |
| Seni gitar çalasın diye tuttum, müşterilerime hakaret edesin diye değil. | Open Subtitles | وظفتك لتعزف بالقيثار ، لا أن تهين زبائني |
| Dinle, seni küçük sapık. Bu kadınları aşağılama hakkını kimden aldın sen? | Open Subtitles | اسمع أيها الرجل المغرد، من أين أتيت حتى تهين كل هؤلاء النساء؟ |
| Bence doğum gününde patronunu aşağılamak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها فكرة جيدة أن تهين رئيسك في عيد ميلاده |
| Vazgeç, kendini küçük düşürüyorsun. | Open Subtitles | يدعونه التمسك بالمبادىء - استسلم، أنت تهين نفسك - |
| Gitmen lazım. çok ciddiyim. Dostlarıma hakaret edersin. | Open Subtitles | عليك أن تذهب ، أنا جادة في ذلك سوف تهين كل ضيوفي |
| Başpiskoposun şahsında Majestelerine ve Divana hakaret ediyorsunuz! | Open Subtitles | أنت تهين الملك والمجلس فى شخص اللورد رئيس الأساقفة |
| Benim mahkememe gelirken böyle giyinerek yalnız bana değil, mahkemeye de hakaret ediyorsunuz. | Open Subtitles | ،عندما تأتي إلى محكمتي بهذا المظهر فأنت لا تهينني فحسب بل تهين أيضاً كرامة هذه المحكمة |
| - Mahkemeye hakaret ettiğinize karar verdim. - Ne lanet bir sürpriz. | Open Subtitles | ــ سأعتبر أنك تهين المحكمة ــ يا لها من مفاجأة لعينة |
| Canımı sıkıyorsun. Zekama hakaret ediyorsun. Beni salak mı sandın? | Open Subtitles | أنت تغضبني,و الآن تهين ذكائي هل تعتقد أنني غبي؟ |
| Lan'a nasıl hakaret edersin? | Open Subtitles | و كيف تجرؤ أن تهين إيان ؟ إنه أفضل منك بكثير .. |
| Eğer Henri'ye hakaret etmeseydin, bir kartopunda uyumak zorunda kalmazdık. | Open Subtitles | حسنا لو انك لم تهين هنرى فى الفندق لما كان علينا ان نقضى اليل فى كره الثلج هذه |
| Bayrağa hakaret edersen, benim bayrak dövmemem hakaret edersin! | Open Subtitles | حين تهين هذا العلن فهذا يعنى أيضاً إهانة وشمى الذى على صورة العلم |
| Kalanlara hakaret etmemelisin. | Open Subtitles | لا يجب ان تهين الاشخاص الذين على رأس عملهم |
| Alt ettiğiniz kralların taçlarını ve kellelerini kapımın eşiğine bırakıyorsun kraliçeme hakaret ediyorsun halkımı ölüm ve kölelikle tehdit ediyorsun! | Open Subtitles | تأتون بتيجانكم على رؤسكم ملوك احتلال .. وتخطو لمدينتي ثم تهين ملكتي |
| Yukarıdaki güverteden bir haykırış yükseldi iğrenç ve karanlık, kokusu cennete bir hakaret gibi. | Open Subtitles | و من على ظهر المركب، انطلقت صيحة فظّة و سوداء اللون رائحتها تهين السماء |
| Dostlarımı aşağılama! | Open Subtitles | إياك أن تهين أناسى! |
| Önceki yaptıklarınıza güvercin demek kuş alemini aşağılamak olur. | Open Subtitles | لكي تسمي جهودك "تخطيطاً" يجب ان تهين فئة كاملة من الطيور |
| Hey. Niye böyle yapıp kendini küçük düşürüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تهين نفسك هكذا؟ |
| Neden annemi aşağılayıp onu kötü biri gibi göstermeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تهين أمي وتجعلها تبدو شريرة |
| O beni aşağılıyor ailemi aşağılıyor, cemaatimi aşağılıyor ve inancımı aşağılıyor. | Open Subtitles | هي تهين عائلتي هي تهين طائفتي وهي تهين إيماني |
| Yani, Beyaz Amerika'nın neredeyse tamamına nüfuz etmiş bir ırka nasıl saygısızlık edersin. | Open Subtitles | كيف تهين عرق الرجل و أنت تعلم أننا كلنا متأثرون بمظهر "أمريكا" البيضاء، |