| Yaşayanla ölüye saygı arasında bir denge kurmak zorundasınız. Size suçlamada bulunmayacağım. | Open Subtitles | يجب أن تضع توازناً بين احترام الأحياء واحترام الأموات . لن أرفع تهماً ضدّك |
| Lincoln, Nainsan güçlerinin türler için denge, balans yarattığını söyledi. | Open Subtitles | لينكون قال أن قوى اللابشريين تخلق توازناً بين الفصائل , مساواه |
| denge kurmalısın. Yükünü biraz azalt. | Open Subtitles | عليك أن تجد توازناً خفف بعض الضغط عن نفسك |
| Ben ise, daha dengeli bir yaklaşımı seçtim. | Open Subtitles | بينما عندي حسناً , أختار نظرية أكثر توازناً |
| Başka karidesler daha dengeli ilişkiler kurmuşlar. | Open Subtitles | اكتسبت الرّوبيان الأخرى علاقة أكثر توازناً. |
| Bu denge, kurması en zor olanıdır. | Open Subtitles | سيكون هذا توازناً صعباً عليك تحقيقه W w W . T T 1 T T . N e T |
| Sen de bilirsin ki aşk, kusursuz bir denge ister. | Open Subtitles | تعرفين ؟ كأن الحب يتطلب توازناً مثالياً |
| Evrende denge olduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هناك توازناً في الكون |
| Ama evrende denge olduğuna inanıyorum ve... | Open Subtitles | ...لكني واثق أن هناك توازناً في الكون و |
| Hassas bir denge kurmayı başardım. | Open Subtitles | لقد حققت توازناً طفيفاً |
| Bu denge olmaz. | Open Subtitles | هذا ليس توازناً |
| Her yerde denge görüyorum. | Open Subtitles | ارى توازناً في كل شيء ماعدى |
| Sanırım benimle yaşadığı için Christine'e iyi bir denge olur ama yapabilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه سيكون توازناً جيّداً لـ(كريستين) بما أنّها تعيش معي لكن لا أعرف إن كنت أستطيع. |
| Bu çok hassas bir denge. | Open Subtitles | يتطلب ذلك توازناً دقيقاً |
| Tanıdığım en dengeli insan. | Open Subtitles | الشَخص الأكثَر توازناً الذي أعرِف |