| Turdhole'un mezarını sen kazacak ve düzgün bir merasim düzenleyeceksin. | Open Subtitles | ستقوم بحفر قبر ل (توردهول) وتمنحه الدفن المناسب. |
| Turdhole aramızdaki en iyilerden biriydi ve ben onun hayatını çaldım. | Open Subtitles | لقد كان (توردهول) الأفضل بيننا، وقد قمت بسلبه حياته. |
| Ama Turdhole'u son yolculuğuna uğurlama vakti geldi. | Open Subtitles | لكن أعتقد بان علينا وضع (توردهول) في الحفرة. |
| Turdhole'un ölümü deyimi yerindeyse beklenmedik bir olaydı. | Open Subtitles | وفاة (توردهول) كانت غير متوقعه على الأقل. |
| Hadi artık Turdhole'u çukura yuvarlayalım. | Open Subtitles | لماذا لا نقوم بدفن (توردهول) في هذه الحفرة، هاه ؟ |
| - Tanrım, az önce Turdhole'u mu öldürdü? | Open Subtitles | اوه ياإلهي هل قتل (توردهول) للتو ؟ |
| Bugün zaten Turdhole'u öldürdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت (توردهول) بالفعل اليوم |
| Turdhole'u gömmeye hazırız. | Open Subtitles | حسنًا نحن جاهزون لدفن (توردهول) |
| Sorun yoksa Turdhole hakkında. | Open Subtitles | حول (توردهول)، إن كان ذلك مناسباً |
| Turdhole'u pek tanımıyordum ama bazılarımızın onunla karmaşık bir ilişkisi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لم أكن اعرف (توردهول) جيدًا، ولكني اعرف ان البعض منا كان... يملك علاقة معقده معه. |
| Turdhole Nazi'ymiş. | Open Subtitles | (توردهول) كان نازيًا! |
| - Selam Turdhole. | Open Subtitles | مرحباً (توردهول) |