| "Allah aşkına, bu çocuğu al, onu açlıktan ve ölümden koru" diye yalvardı. | Open Subtitles | هو توسّل إلى : "لأجل الله أن تأخذ هذة "الطفلة وتنقذها من المجاعة والموت |
| Bugün beni görebilmek için yalvardı, hepsi bu. | Open Subtitles | إنّما... توسّل لرؤيتي اليوم هذا ما في الأمر |
| Yapmamam için yalvardı. | Open Subtitles | حسناً، لقد توسّل إلي ألاّ أفعل ذلك. |
| Hayatın için yalvar,gerzek. Seni kurtarabilecek tek kişi kızın. . | Open Subtitles | توسّل لإنقاذ حياتك أيّها الأحمق ابنتك فقط قادرة على إنقاها |
| Yapabilirsin, yalvar. | Open Subtitles | تستطيع فعلها، توسّل |
| Hakimin önünde diz çöküp merhamet dile. Çok komik ama siz görürsünüz. | Open Subtitles | إركع على ركبتيك أمام القضاة و توسّل للرحمة |
| Senin baban, benim babamı hava geçirmez odada öldürürken "merhamet" diye yalvarmıştı. | Open Subtitles | أتعرف ؟ , لقد توسّل والدي طلباً للرحمة في حجيرة تعديل الضغط الهوائي حيث أعدمه والدك |
| Bir görgü tanığı, adamın öldürülmeden önce canı için yalvardığını belirtti. | Open Subtitles | شاهد عيان يزعم أنّ شخص ما توسّل لينقذه. قبل أن يُقتل. |
| Kaiser ona yapmaması için yalvardı. | Open Subtitles | القيصر توسّل إليه ألا يفعل |
| yalvardı ve ağladı ve herkes gülüyordu. | Open Subtitles | وقد توسّل وبكى وضحك الجميع |
| Çıkarmam için yalvardı. | Open Subtitles | لقد توسّل لي أن أخرجها |
| - Evet. Sizi tanıştırmam için yalvardı. | Open Subtitles | لقد توسّل إليّ أن أعرفكِ عليه - |
| Bunu imzalamam için resmen yalvardı. | Open Subtitles | توسّل لي لتوقيع هذه الإستمارة |
| Mark'a gitmiştim ve gerçekten çok üzgündü onunla gelmem için yalvardı. | Open Subtitles | عَرجتُ إلى (مارك) في وقتٍ سابق، و كان حزيناً و توسّل إليّ لكي آتِ معه |
| - Dinledim. O yalvardı. | Open Subtitles | لا استمعت فقط ، لقد توسّل |
| James buraya arkadaşlarınızla gönderilmek için yalvardı. | Open Subtitles | (جايمس) توسّل كيما يُرسَل إلى هنا برفقة أصدقائك. |
| - yalvar bana. | Open Subtitles | توسّل مني للبقاء |
| Hayatın için yalvar. | Open Subtitles | . توسّل لأجل حياتك |
| yalvar. | Open Subtitles | توسّل |
| Ondan af dile. | Open Subtitles | توسّل منها المُسامحة. |
| Merhamet dile. | Open Subtitles | ! توسّل من أجل الرحمة |
| Tenis ayakkabıları için yalvarmıştı. | Open Subtitles | أحذية التنس التي توسّل... |
| Ve ayrıca babanın seni buradan çıkartmak için yalvardığını unutma. Bunu unutma. | Open Subtitles | واعلم أيضاً بأنّ والدك توسّل إليّ كي أخرجك أنت، تذكّر ذلك |