| Bay Perry, Bay Tucci'yi bulduğumuz hastanenin arazisindeydiniz. | Open Subtitles | سيّد (بيري)، كنتَ متواجداً بنفس المشفى الذي وجدنا به السيّد (توشي) |
| Tony Tucci iyimser olabiliyorsa biz de olabiliriz. Böylece insanlardan daha çok bilgi elde ederiz. | Open Subtitles | أعني، إن كان بمقدور (توني توشي) أن يكون متفائلاً، فمبقدورنا ذلك |
| Tucci artık dükkânı kapadı ve buna sen sebep oldun. | Open Subtitles | و (توشي) لن يعطينا أيّة معلومات وأنت من أخافه |
| Müfettiş Toschi, bence bu, bu adamın ruhuna açılan bir pencere. | Open Subtitles | المفتش توشي هو إعتقادي ان هذه نافذة إلى روح هذا الرجل |
| Toshi Kyoto'yayerleşti orada erkek fahişe olarak hayatina devam ediyor. | Open Subtitles | توشي) استقر في مدينة طوكيو) حيث عمل مثل مومس ذكر |
| - Üzgünüm, Bay Tucci. Başınızdan geçenleri hayal bile edemem. | Open Subtitles | آسف يا سيّد (توشي) لا يمكنني حتّى البدء بتخيّل ما مررت به |
| Bayanlar, baylar. Tony Tucci. Buz Kamyonlu Katil. | Open Subtitles | سيّداتي، سادتي، أقدّم لكم (توني توشي) قاتل شاحنة الثلج |
| Dışarıda ne kadar adamım olursa Tucci'yi o kadar çabuk buluruz. | Open Subtitles | أعني كلما كان لدينا رجال أكثر كلما استطعنا إيجاد (توشي) بشكل أسرع |
| El, Tony Tucci'ye ait. Buz Kamyonlu Katil olduğundan şüphelendiğin kişiye. | Open Subtitles | إنّها ترجع لـ(توني توشي) مشتبهك قاتل شاحنة الثلج |
| Tucci'nin annesi de bizi dava etmezse şanslı sayılırız. | Open Subtitles | سنكون محظوظين إن لم ترفع علينا أمّ (توشي) دعوى قضائية |
| Katilin Tucci olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمتُ بأن (توشي) ليس القاتل، لقد علمتُ ذلك |
| Geçmişimi Tony Tucci'nin vücudundan parçalarla yeniden yaratıyor. | Open Subtitles | "إنّه يعيد خلق ماضيّ مع أعضاء جثّة (توني توشي)" |
| Hâlâ nefes alırken Tucci'yi bulmalıyız. | Open Subtitles | نريد العثور على (توشي) وهو لا يزال حيّاً |
| Tucci'nin bir sonraki parçası nereden çıkacak? Bulmama yardım edersen sana 1 milyon Dolar veririm. | Open Subtitles | سأدفع لك مليون دولار إن ساعدتني في معرفة مكان ظهور القطعة التالية من (توشي) |
| Kesmeden önce Tucci'ye koruyucu antibiyotik vermiş gibi. | Open Subtitles | في موضع بتر القدم، وكأنّه أعطى (توشي) مضادّاتٍ حيويّة وقائيّة قبل البتر |
| San Francisco Chronicle'dan Herb Caen ve teşkilattan David Toschi'nin adı geçiyor. | Open Subtitles | واحد افراد الدائرة ديفيد توشي بالأسم هل تسمحوا لي؟ هل هم اهداف؟ |
| Ekip beş. Toschi'nin bakanlığa telefon etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | الوحدة الخامسة يريد توشي الإتصال بالخط الارضي |
| Chronicle köşe yazarı Armistead Maupin mektubun sahte olmakla kalmadığını aynı zamanda yazarının katili yakalamaya ant içmiş David Toschi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | بأنه يعتقد ليس فقط ان الرسالة الجديدة زائفة لكنها كتبت من قبل الرجل ذاته الذي إؤتمن لتعقب هذا القاتل ديفيد توشي |
| Toshi, sen bu ilanları dağıt. | Open Subtitles | توشي انشر هذه لكل واحد |
| Tochi aradı. Malımızı yürüten kadını bulmuş. Kimmiş? | Open Subtitles | تلقيت إتصال من (توشي) إكتشف العاهرة التي سرقة بضاعتنا. |
| "gIockenspieI" yada "Tushy" gibi mi? | Open Subtitles | مثل جلوكنسبيل أَو توشي |
| Çinlilere bizi ispiyonlaman her şeyi daha da beter etti. | Open Subtitles | بدلاً من أن توشي بنا للصينيين، لقد زاد الأمور سوءً. |
| Senin hiç hünerin yok, Teuchi. | Open Subtitles | أنت ماهر ,توشي |