| O ve kocası on yıl önce uçak kazasında öldüler. | Open Subtitles | هي وزوجها توفيا في تحطم طائرة قبل 10 سنوات مضت |
| Anne babam ben dört yaşındayken bir araba kazasında öldüler. | Open Subtitles | والداي توفيا في حادث سيارة عندما كنت بالرابعة من عمري |
| Hayır. Ailesi iki yıl önce trafik kazasında ölmüş. | Open Subtitles | كلا, والداه توفيا في حادث سيارة منذ عامين |
| Babasını tanımamış, annesi de o 16 yaşındayken ölmüş. | Open Subtitles | لم يعلم أن والداه قد توفيا عندما كان يبلغ 16 عاما. |
| Ailemin öldüğünü söylemiştin, onun gibi birşey mi bu? | Open Subtitles | هل هذه كتلك المرة التي قلت فيها ان والديك توفيا ؟ |
| Kızkardeşi ve kocası öldüğünde Rajesh ve Prem çok küçüktü | Open Subtitles | راجيش وبريم كانا صغيرين جداً عندما شقيقتنا وزوجها توفيا |
| Anneleri küçükken araba kazasında ölmüşler. | Open Subtitles | والديه توفيا في حادث سيارة عندما كان صغيراً |
| Ne yazık ki üzücü haberler aldık. Hastaneye giden ambülansta kadın ve doğmamış çocuğu vefat etti. | Open Subtitles | تمّ إبلاغنا للتو أن المرأة وطفلها توفيا وهم بطريقهم للمستشفى |
| Anne-babamız senden daha fazla yaşadıklarını sanarak öldüler. | Open Subtitles | إن والدينا قد توفيا و هما يفكران بأنكَ لا تزال حياً |
| Annem ve babam gibi. 18 yaşımdayken öldüler. | Open Subtitles | مثل ابواى لقد توفيا وان فى عامى الثامن عشر |
| Çünkü New York'un yaşlı ikizleri Ethel and Sadie Margolis, 100. yaşgünlerinin akşamında öldüler. | Open Subtitles | اكبر توأم في نيويورك, توفيا, مساء عيد ميلادهما ال100. |
| Ailem kızlarının birini toprağa verdikleri düşüncesiyle öldüler ve sen şimdi bana kardeşimin bir yerlerde hayatta olabileceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | والداي توفيا معتقدان أن إحدى بناتهما مدفونة تحت الأرض والآن انت تقول لي أنها يمكن أن تكون على قيد الحياة في مكان ما |
| Aslında 15 yıl önce bir banka soygununda öldüler. | Open Subtitles | في الحقيقة، توفيا قبل 15 عاماً خلال سطو على بنك |
| Kız kardeşim ve kocası 11 Eylül'de öldüler. | Open Subtitles | شقيقتي و زوجها توفيا في أحداث 11 سبتتمبر |
| Büyükbabam ve büyükannem ben küçükken ölmüş annem de ben yurt dışındayken hayatını kaybetti. | Open Subtitles | جداي توفيا عندما كنت صغيرا و أمي توفيت عندما كنت خارج الوطن |
| Ailesi 3 yaşındayken araba kazasında ölmüş ve yetim kalmış. | Open Subtitles | ليس الامر وكأن والديه توفيا في حادث سيارة عندما كان في الثالثة وانتهى المطاف به في ميتم |
| Kardeşiyle yalnız yaşıyordu. Ebeveynleri bir arada kazasında ölmüş. | Open Subtitles | إنها تعيش وحدها مع أخيها والداهما توفيا في حادث سيارة. |
| Her ikisinin kilometrelerce uzak - tayken aynı saatte nasıI olupta öldüğünü izah edemediler. | Open Subtitles | أو كيف الاخوين توفيا بنفس اللحظة وعلى بعد عدة اميال |
| Her ikisinin kilometrelerce uzak- tayken aynı saatte nasıl olupta öldüğünü izah edemediler. | Open Subtitles | أو كيف الاخوين توفيا بنفس اللحظة وعلى بعد عدة اميال |
| Onlar öldüğünde beni araziyi kendine vermeye zorladı. | Open Subtitles | عندما توفيا اجبرني على منحها له |
| Roy ve Becky Danary, 1985'te ölmüşler arkalarında William Danary adında bir oğul bırakmışlar ama ona ne olduğu hakkında bir kayıt yok. | Open Subtitles | روي و بيكي داناري توفيا عام 1985 مخلفين إبنا إسمه ويليام داناري لكن لا يوجد سجل عما جرى له |
| O ve karısı geçen kış vefat etti. | Open Subtitles | هو و زوجته توفيا الشتاء الماضي |
| Tuvia, lütfen... Bebek onu yaşama bağlayan tek şey. | Open Subtitles | أرجوك يا (توفيا)، الطفل هو كلّ آمالها في الحياة. |
| 16 yaşındayken ağabeyini kaybetmiş annesi ve babası da birkaç yıl önce vefat etmiş. | Open Subtitles | فقدت أخاها عندما كانت في السادسة عشر وكلا والديها توفيا قبل بضع سنين |