| Sizi rahatsız ettigim için üzgünüm fakat bilmek isterseniz bugünkü Hatton Garden soygunu bay George Thomason tarafından yapıldı. | Open Subtitles | اسف على الازعاج لكن لابما تحب ان تعرف ان سرقه حديقه هاتون اليوم قام بها السيد جورج تومسون |
| Ve Bay Thomason pencere camlarını önceki hafta takarken, pantolonunda var olan küçük cam parçaları olmasını açıklar. | Open Subtitles | وحقيقه ان السيد تومسون كان يثبت النوافذ العطله الاسبوعيه السابقه لذلك يشرح وجود شظايا الزجاج فى بنطاله |
| - Silahlı soygunla itham ediliyorsunuz. Oturun Bay Thomason. | Open Subtitles | الاتهام هو سرقه بالاكراه اجلس سيد تومسون |
| Hayır, hayır, bu Dupond. "D" ile yazılıyor, bisikled gibi. | Open Subtitles | P) كلّا ،كلّا ، إنه (تومسون) بحرف الـ). |
| Ama 2007'de, iki dikkate değer kişi, Japonya'dan Shinya Yamanaka ve Birleşik Devletler'den Jamie Thompson, hayret verici bir buluşa imza attı. | TED | لكن في العام 2007، شخصيتين رائعتين، شينيا ياماناكا من اليابان و جامي تومسون من الولايات المتحدة، قاما بإكتشاف مذهل. |
| İnsaf, Dupont! Delile sahip çık. | Open Subtitles | بحق السماء يا (تومسون) إعتني بالأدلة يا رجل. |
| Ortağım Thomsen'i aradım. Bir tek ona güveniyorum. | Open Subtitles | لقد اتّصلتُ بشريكي (تومسون)، فهُو الرجل الوحيد الذي أثق فيه. |
| Lockman ikinci bazdaki lead'de ama Thomson bir atış yaparsa rüzgar gibi koşacak. | Open Subtitles | لوكمان" ليست متقدماً" كثيراً بالقاعدة الثانيه لكنه سيركض كالريح لو قام "تومسون" بالضرب |
| Bay Thomason'un önceki hafta sonu cam takıyor olması pantolonundaki ufak cam parçalarının açıklaması olarak geçerli sayılır | Open Subtitles | وحقيقه ان السيد تومسون كان يثبت النوافذ العطله الاسبوعيه السابقه لذلك يشرح وجود شظايا الزجاج فى بنطاله |
| Thomason.Genç bir bayan seni görmek istiyor. | Open Subtitles | تومسون يوجد سيده صغيره تريد رؤيتك |
| Merhaba Ben Thomason. | Open Subtitles | -مرحباً ، أنا "ويليام تومسون". -كيف حالك؟ |
| Grace Thomason'ın ifadesine göre, Blunt kocasının 60 santim arkasında duruyormuş. | Open Subtitles | " حسناً وفقاً لأقوال " غريس تومسون بلانت " كان يقف خلف زوجها " بحوالي قدمين تقريباً هنا |
| Hadi bir örnek vereyim arkadaşım George Thomason. | Open Subtitles | لنأخذ مثالا صديقى جورج تومسون |
| Ayağa kalkın, Bay Thomason. | Open Subtitles | قف يا مستر تومسون |
| Ama benim arkadaşımı düşün, George Thomason. - Evet. | Open Subtitles | لنأخذ مثالا صديقى جورج تومسون |
| Ayağa kalkın Bay Thomason. | Open Subtitles | قف يا مستر تومسون |
| Georgina Thomason. | Open Subtitles | جورجينا تومسون |
| Haklısın, Dupond. | Open Subtitles | هذا صحيحٌ يا (تومسون). |
| Affedersin, Dupond. | Open Subtitles | آسفٌ يا (تومسون). |
| O Bay Thompson. Yıllardır süpürge sattığım adam. | Open Subtitles | هذا هو السيد تومسون, لقد بعتُ له المكانس لأعوام |
| Özür dilerim Bay Lewis. Ben Bay Thompson, otelin müdürüyüm. | Open Subtitles | معذره سيد لويس انا السيد تومسون مدير الفندق |
| Bak Dupont. Bizimki orada. | Open Subtitles | إنظر يا (تومسون) ها هو الرفيق. |
| Cecilie, ben Rigshospitalet'ten Hans Thomsen. | Open Subtitles | هذا (هانز تومسون) من المشفى |
| Roy Thomson bir gazeteci değildi fakat gazeteciliğin sahip olduğu en yakın arkadaşı oldu. | Open Subtitles | لم يكن تومسون صحفيا ولكنه كان أفضل صديق للصحافة |