| Öyle işinize geldiği için Tunus'ta onu ziyaret ettiğinizi söylemeyi unutuverdiniz. | Open Subtitles | ونسيتَ وبكلِ بساطةٍ أن تذكرَ أنَّكَـ قد زرتهُ حديثاً في تونس |
| Biz El Cezire olarak yıllarca Tunus'ta yasaklandık ve hükümet hiç bir El Cezireli muhabirin orda olmasına izin vermedi. | TED | ونحن في الجزيرة مُنعنا في تونس لسنوات ولم تسمح الحكومة التونسية بوجود أي مراسل للجزيرة على أراضيھا، |
| Hepiniz Tunus ve Mısır'da başlayan Arap Baharı'nı görmüş olmalısınız. | TED | وكما نرى جميعاً في ربيع الدول العربية كيف انه بدأ في تونس ومصر |
| Ve bu platformlar Tunus ve Mısır'daki aktivistlere geçtiğimiz bahar ve ötesinde kesinlikle çok yardımcı oldu. | TED | وهذه البرامج أو المنابر التقنية كانت بلا شك مفيدة جداً للناشطين في تونس ومصر في فصل الربيع المنصرم وما تلاه. |
| İkinizin Tunis'te planlarınızı sunacağınızı söylemiştin. | Open Subtitles | قلت بأنك ستقدم . تصميماتك فى تونس |
| Ancak Tunus'ta bu probleme nasıl yaklaşılacağıyla ilgili bir çok tartışma oluyor | TED | ولكن الجدل في تونس يظل محتدماً حول كيفية التعامل مع هذا النوع من المشكلات. |
| Tunus'taki konuşmamdan iki hafta sonra, yüzlerce portre yapıldı. | TED | بعد أسبوعين من خطابي، في تونس تم إنتاج مئات الصور الشخصية |
| Her iki proje gelişmekte olan ülkelerde, biri Etiyopya diğeri Tunus'ta. | TED | كلا المشروعان في البلدان الناشئة واحد في إثيوبيا، وواحد آخر في تونس. |
| İkinci örnek Tunus şehirinde 2000 daire ve tesislerin ana planı. | TED | والمثال الثاني هو عبارة عن خطة رئيسية لـ 2000 شقة وتسهيلات في مدينة تونس |
| Konuşmamı, Tunus'ta görüştüğüm dört aktivist kadından biri olan Yasmine'den bir alıntıyla sonlandırmak istiyorum. | TED | وهنا أود أن انهي باقتباس من ياسمين، وهي إحدى الناشطات الأربع اللاتي قابلت في تونس |
| Minarenin şehir için bir abide hâline gelmesini ve Tunus'un bu unutulmuş yerine insanları çekmeyi umuyordu. | TED | وأعرب عن أمله أن هذه المئذنة ستصبح نصبا تذكاريا للمدينة، وجذب الناس إلى هذا المكان المنسي من تونس. |
| 14 Ocak 2011'de Ben Ali kendi rejimine karşı protestolar düzenlendikten sonra Tunus'u terk etti. | TED | في 14 يناير 2011، هرب بن علي من تونس بعد احتدام المظاهرات ضد نظامه. |
| Kofi Annan'la birlikte tanıttığımız sözde Yeşil Makine mesela, Kasım'da, Tunus'taki Dünya Zirvesi'nde. | TED | أُطلق عليها الآلة الخضراء التي قدمناها مع كوفي عنان في نوفمبر في مؤتمر القمّة العالمي الذي عُقد في تونس. |
| Stanford Üniversite'sini bırakmıştım, Tunus'tan, Kisangani'ye oradan Kahire'ye geçtim günde 10 dolara nasıl hayatta kalacağımı öğrendim. | TED | حينها تركت دراستي بجامعة ستانفورد، وذهبت من تونس إلى كيسانغاني إلى القاهرة وتعلمت كيف أقضي يومي بعشرة دولاراتِ فقط. |
| Amerikan donanmasının çok büyük bir güçle Arkamızdan saldırmak için Tunus'a yaklaştığına inanılıyor.. | Open Subtitles | اسطول امريكى ذو قوه ضخمه يعتقد بانه يقترب من تونس |
| İngiltere'nin Mısır üzerinde, Fransa'nın Tunus ve Cezayir'de, | Open Subtitles | إنكلترا لديها الحق في مصر، فرنسا في تونس والجزائر |
| Batı Avrupa'da kalırken neredeyse her hafta Tunus'a gitmiş. | Open Subtitles | الحركة الشاملة في كافة أنحاء أوربا الغربية. سفرات إسبوعية تقريبا إلى ومن تونس. |
| Bütün metin burada. "Tunus'ta bulunan Rambaldi Eseri'nin olası yeri. Kazı devam ediyor." | Open Subtitles | المكان المحتمل لمصنوعة رمبالدى اليدويه فى تونس |
| Tunis - Sicilya arası sadece 300 metre. | Open Subtitles | يبعدون 300 كيلومتر من تونس إلى صقلية |
| Ya Tunis? | Open Subtitles | ماذا عن تونس ؟ |