| Hayır tatlım. Benim adım Eddy Teddy. Ben büyük bebek alacağım. | Open Subtitles | لا يا عزيزتى , أنا إيدى تيدى سيكون عندى أطفال دببه |
| Teddy kanalda çalışırken gözü başka bir şey görmez. | Open Subtitles | ، عندما يعمل تيدى فى القناة . لا يمكنه التفكير بشئ آخر |
| Artık yatsan iyi olacak Teddy. | Open Subtitles | أعتقد ، ربما من الأفضل أن تذهب . للنوم يا تيدى |
| Bence Teddy, Bay Hoskins'i hemen aşağı götürsün. | Open Subtitles | أظن أن الأفضل أن يأخذ تيدى . السيد هوسكنز للأسفل على الفور |
| Evet, Teddy borazan çalıyor, ama bu yüzden birini içeri kapatamam. | Open Subtitles | ، أعرف أن تيدى مجنون . لكن لا أستطيع أن أحاكمه على ذلك |
| Hayır hayatım. İş sadece Teddy'yle bitmiyor. | Open Subtitles | . لا يا عزيزتى . الأمر يعود لما قبل تيدى |
| Bazı kâğıtları imzalatmam gerekiyordu. Teddy nerede? | Open Subtitles | . كنت أوقع بعض الأوراق هل تيدى بالغرفة ؟ |
| Teddy'nin mutlu olması için onunla şahsen ilgilenecek misiniz? | Open Subtitles | . سوف ترى بنفسك أن تيدى سعيد فى هابى ديل |
| Teddy kilerde gömülü 13 ceset olduğunu söyleyip duruyor. | Open Subtitles | تيدى يواصل إخبارنا بأنه توجد 13 جثة . مدفونة فى القبو |
| Teddy kendi razı oldu. Onlar da olmaz mı? | Open Subtitles | . تيدى أقر بالموافقة على ذلك ألا يمكنهم ذلك ؟ |
| Eğer Teddy'yle gideceksek imzalarız. | Open Subtitles | . إذا كنا سنذهب مع تيدى ، سنوقع على الأوراق |
| Saçının bir tek kılına dokunursanız Teddy Roosvelt'e ve Amerikan hükümetine hesap verirsiniz... | Open Subtitles | كلا , المس شعرة واحدة من رأسه و ستلقى جزاءك من تيدى روزفلت و حكومة الولايات المتحدة |
| Evet kırp, kırp, kırp. Kardeşim Teddy'nin çok hoş saçı var. | Open Subtitles | ثم يترك الشعر يتدلى و يقص يقص يقص يقص كان لأخى تيدى شعر رائع |
| Ona sıkı bir servis at. Ace yap. Teddy, haydi! | Open Subtitles | اعطيه ضربه جامده , اعطيه الشديده تيدى , هلم |
| Teddy, bir an çocuğun hayatını kurtarıyor ve sonra kafasında bir delikle toprağın üzerinde uzanıyor. | Open Subtitles | تيدى فى دقيقه يقوم بانقاذ هذا الطفل ثم يكون فى التراب بثقب فى رأسه فى الدقيقه الأخرى |
| Atış, Teddy ve benim yaklaşık olarak 180 metre uzağımızdan, tepeden geldi. | Open Subtitles | اطلاق النار جاء من قمه تل على بعد 200 يارده منى أنا و تيدى |
| İkisi de bu konu hakkında rapor yazmışlardı, ama Teddy bir daha bu konudan bahsetmedi. | Open Subtitles | كلاهما تم كتابه تقرير ضدهما ولكن تيدى لم يذكر هذا الأمر ثانيه |
| Teddy'le birlikte onu üç aylıkken almıştık. | Open Subtitles | أنا و تيدى أحضرناه عندما كان عمره ثلاثه أشهر |
| Taliban destekçileri, onlardan birilerini öldürmemizi istemiyor halk, Teddy'i öldürmüş olabilecek kimi öldürürsek öldürelim onlar için sorun değil. | Open Subtitles | الموالين لطالبان لا يريدوننا أن نقتل أحدهم بينما المحليين لا يمانعون قتلنا لأى كان من قام بقتل تيدى |
| Çünkü Büyük Teddy Ferrara kumar borçları yüzünden | Open Subtitles | لأن تيدى فيرارا الكبير سبب له إصابة الركبتين |
| Siu-Bo dışında, kimseye güvenmem. | Open Subtitles | انا لا اصدق انا احد يستطيع فرض سيطرته على "تيدى". |