"تَرْك" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakmak
• ayrılıyor
• bırakamam
• ayrılmak
• bırakmadan

Dünyaya bir iz bırakmak istediler diğerlerinin hatırlayacağı birşey.
ارادوا تَرْك أثرِهم على العالمِ شيء يجيز للاخرين ليتذكروهم به

İlişkimiz yeni başlamışken seni bırakmak istemiyordum ama hayatta bir kez bulacağım bir fırsat.
يا، أَشْعرُ بالأسى تَرْك البلدةِ مبكّر جداً في علاقتِنا، لَكنَّه فرصةُ a عمر.

Şüphelilerin aracı ana kapıdan ayrılıyor.
عربة المشتبه بهمِ تَرْك المدخلِ الأماميِ،

Peder Current bir fahişenin yanından ayrılıyor.
عِنْدَنا القسُّ تَرْك حانة عارية الصدر.

Pekâlâ, adamlarımı orada yalnız bırakamam, işte, şu işaret fişeğini al.
حَسَناً، أنا لا أَستطيعُ تَرْك ظهرِ ناسِي هناك، لذا هنا، يَأْخذُ هذه الشعلة الضوئيةِ.

Tyler'ı burada bırakamam.
أنا لا أَستطيعُ تَرْك تيلر هنا.

Bay Han, birden adanızdan ayrılmak istediğimi fark ettim.
سّيد هان، فجأة أنا أوَدُّ تَرْك جزيرتِكَ.

Katil onu iskeleden atarak hiçbir kanıt bırakmadan ortadan kaybolacağını düşünmüş.
الإصداراتالقاتلة ه مِنْ حوضِ السفن، علىإفتراضأنَّهوسَيُغادرُويَغْرقُ، تَرْك لا دليلَ. ساندرز:

Alice'i burada yalnız bırakmak içime sinmiyor.
أَنا قلقُ حول تَرْك ألِس بدون تدخّل.

İnanın ismimi bırakmak istemedim.
صدقنى، أنا لَمْ أُردْ تَرْك اسمِي

Mesaj bırakmak ister misiniz?
تَحْبُّي تَرْك رسالة؟

Donna ayrılıyor, ayrıca bir on yılın sonu.
بلدة تَرْك دونا، هي نهايةُ العقدِ،

- Albert karısından mı ayrılıyor?
- تَرْك ألبرت زوجته؟

Gertie Olsen radyodan ayrılıyor.
- تَرْك جيرتي Olsen المحطة.

-Arabayı bırakamam... -Beni deli ediyorsun.
لا يَستطيعُ تَرْك تسلقُي - أنت تَقْتلُني.

Çünkü kızımı bırakamam.
لأنني لا أَستطيعُ تَرْك بنتُي.

Seni serbest bırakamam.
آي لا يَستطيعُ تَرْك أنت تَذْهبُ.

Mahallemden hiç ayrılmak istemiyordum ... özellikle adamım Smokey.
أنا لَمْ أُردْ تَرْك حيّي مطلقاً... وخصوصاً صديقي المقرب سموكي

- Philip evden ayrılmak istemez.
-فيليب لَنْ يُريدَ تَرْك البيتِ .

Peki kauçuk çekirdekte iz bırakmadan sertleşmesini nasıl sağlarsın?
لذا هكذا تُصلّبُ a polybutadiene صميم بدون تَرْك a علامة؟