"تَعْرفين" - Translation from Arabic to Turkish

• Bilirsin
• bilmiyorsun

Bilirsin... Yeni bir işe başlarken, ağlamak kötü şans getirir.
تَعْرفين ، هو حظُّ سيئُ للدموعِ لتسقط في أرضِ العملِ الجديد.

Hani bazen mutfakta bir eşyan vardır nerede olduğunu Bilirsin ama sonra bir türlü bulamazsın ya?
تَعْرفين كَمْ أحياناً يكون لديك شيء شيء ما في مطبخِكَ، تَعْرفين أين هو، وبعد ذلك تفاجئين انك لا تعرفين اي تجدينه؟

Birini sevmenin nasıl olduğunu Bilirsin.
تَعْرفين كَيفَ تَحبّين شخص ما

Ama... gerşek şu ki, sen benim hakkında ne hissettiğini bilmiyorsun.
لكن الحقيقة، أنك لا تَعْرفين كَيف تشعرين بالنسبة إلي

Artık benimle bir hayat geçirmek istediğini bilmiyorsun.
أنت لا تَعْرفين إن كنت ترغبين بالعيش معي أكثر من ذلك

ne istediğini bilmiyorsun.
عمرك 18 عاماً أنت لا تَعْرفين ما تُريدين

Ama Bilirsin...
لكن، تَعْرفين.

Bilirsin ...
تَعْرفين...

Sanırım akşamdan kalma nedir, bilmiyorsun.
لا أَفترضُ بأنّكى تَعْرفين ما هو صداع الكحول

Sen daha bizim nereye gittiğimiz bile bilmiyorsun.
أوه، أنت لا تَعْرفين حتى أين نحن ذاهبان! ْ

Daha 18 yaşındasın ve ne istediğini bilmiyorsun.
عمرك 18. أنت لا تَعْرفين ما تُريدين.

Bir gece kulübü işletmeyi de bilmiyorsun sonuçta.
لا تَعْرفين كَيفَ تشغلين نادي ليلي أيضا

Onun ne yapıyor olduğunu bilmiyorsun, anladın mı?
أنت لا تَعْرفين ماذا كانتْ تَعْملُ