"تَعْرفُين" - Translation from Arabic to Turkish

• Bilirsin
• Biliyorsun
• olduğunu biliyor

Yani şey Bilirsin, seni özleyeceğim
كل ما سينقصني كما تَعْرفُين هو إنني سأفتقدك

Bilirsin, birlikte dua eden çiftler hep birlikte kalırlar.
تَعْرفُين ، الزوجين لو يَصلّوا سوية ستكون هناك إقاماتَ سوية.

- Sadece Peter gelsin dedim ama nasıl olduklarını Bilirsin.
بيتر للمَجيء وحده لَكنَّك تَعْرفُين كَيف هم

Ona asla söylemeyeceksin, çünkü onu kaybedeceğini çok iyi Biliyorsun.
أنت لَنْ تُخبرَيه، لأنك تَعْرفُين إنك ستَفْقدُيه بما فيه الكفاية

David'in beni nereye götürdüğünü Biliyorsun, değil mi?
تَعْرفُين أين ديفيد أَخذَني اللّيلة أليس كذلك يا، ستار؟

O gözlerin ne için olduğunu biliyor musun?
تَعْرفُين لِماذا ِلدَيكَ عينان في مقدمة رأسك..

Bilirsin, sanki... tüm hayatın değişiyor gibi?
تَعْرفُين ، مثل... مثلما تَغْيرت حياتِكَ بالكامل؟

Bilirsin.
أنت تَعْرفُين

Bilirsin.
تَعْرفُين

Bilirsin ya-
الذي, تَعْرفُين !

Mary, karı-koca kavgasından hoşlanmadığımı Biliyorsun.
ماري، تَعْرفُين أنا لا أَحْبُّ ضَرْب الزوجِ.

Pakistan'ın kuruluşundan beri burada olduğumu Biliyorsun.
تَعْرفُين بأنّني كُنْتُ هنا مُنذُ أن وصولي الي باكستان

Şey, bu kolay bir şey değil anne. Biliyorsun.
حَسناً، هو لَيسَ ذلك السهلِ، أمّي أَعْني، تَعْرفُين

Jeliza Rose seni sevdiğimi Biliyorsun, değil mi?
جُولايزا روز، تَعْرفُين بأنّني أَحبُّك , أليس كذلك؟

Yapamayacağımı sen de Biliyorsun.
تَعْرفُين بأنّني لا أَستطيعُ. أتَسْمعُيني؟

- Karanlık yıldızın ne olduğunu biliyor musun?
هَلْ تَعْرفُين ما هى النجمة المظلمه ؟