| Bay Blaisdell, özrümü kabul ediyor musunuz? | Open Subtitles | على أية حال، سّيد بليسديل، هَلْ تَقْبلُ إعتذارَي؟ |
| Senden kötülerini de gördüm, benim yardımımı kabul etmelisin, arkanda olmalıyım, Şerif. | Open Subtitles | أنا سَأُتشرّفُ إذا تَقْبلُ عرضَي للمُسَاعَدَة، فقط لتَأييدك. |
| Onları bırakman gerektiğini ne kadar çabuk kabul edersen o kadar mutlu olursun. | Open Subtitles | كلَّما تسرَّع تَقْبلُ ذلك وتَركَهم يَذْهبونَ، الأسعد أنت سَتَكُونُ. |
| Adının Radjeş Rathore olduğunu kabul ediyor musun, yoksa etmiyor musun? | Open Subtitles | تَقْبلُ بأنّ اسمَكَ هَلْ راج راثور ام لا |
| -Bir gün bunu kabul etmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | الحياة غريبة، لوك يوماً ما أنت يَجِبُ أَنْ تَقْبلُ ذلك |
| Hayat garip Luke. Bir gün bunu kabul etmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | الحياة غريبة، لوك يوماً ما أنت يَجِبُ أَنْ تَقْبلُ ذلك |
| O zaman neden hediyemi kabul edip mutlu olamıyorsunuz? | Open Subtitles | مِنْ الذي لا يَستطيعُ أنت فقط تَقْبلُ هديتي وتَكُونُ سعيدةً؟ - أَنا سعيدُ. |
| Ya bilimi ve gerçeği kabul edersiniz, ya da meleklere inanıp kendi çocukça hayal dünyanızda yaşarsınız. | Open Subtitles | أنظر، أمّا أَنْ تَقْبلُ العِلْم و تواجه الحقيقة... أَو أَنْ تُؤمنَ بالملائكةِ و تعيش فى عالم طفولي من الأحلام. |
| - Neden kabul ettiniz? | Open Subtitles | -لماذا تَقْبلُ مثل هذه الهدايا؟ |
| Çok yakında kabul edeceğini görüyorum... | Open Subtitles | أَرى بأنّك تَقْبلُ الذي قريباً جداً -- |
| kabul edeceğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هي تَقْبلُ |
| eğer kabul ederse... | Open Subtitles | إذا تَقْبلُ... |