| "Archi and Jughead Double Digest" kitabında mı ikinci kardeş ölüyor? | Open Subtitles | تَمُوتُ الأختُ الثانيةُ في يُضاعفُ آرتشي وبرنامج دليل البحثُ ملخّصاً؟ |
| ölüyor olabilir. Bana sorarsan okyanustan daha uzaktadır. | Open Subtitles | قَدْ تَمُوتُ هي أبعدُ مِنْ المحيطِ، أعتقد |
| Herkes ölür. Siz öldüğünüzde ben de ölmek istiyorum. | Open Subtitles | كُلّ شيء يَمُوتُ أُريدُ أن أمَوت عندما تَمُوتُ |
| Bu konutlarda, doğduğun yerde ölürsün. | Open Subtitles | في هذه المشاريعِ، حيث أنَّ أنت ولد حيث تَمُوتُ. |
| Annesi hasta olduğunda, hatta ölürken bile bütün yarışmalarına gelen birisi olabilir. | Open Subtitles | الذي جاءتْ الأمَّ إلى كُلّ المسار يَجتمعُ، حتى متى هي كَانتْ مريضةَ. حتى متى هي كَانتْ تَمُوتُ. |
| Onu korumalıyız. ölmesine izin veremem. | Open Subtitles | يجب أن أنال منه لا أَستطيعُ تَرْكها تَمُوتُ |
| Bu ampül ölüyor Bayan Nair. | Open Subtitles | هذه اللمبة تَمُوتُ , سيدة نير. |
| 15 yaşında ve ölüyor. | Open Subtitles | هي 15، وهي تَمُوتُ. |
| O yine ölüyor. | Open Subtitles | هي تَمُوتُ ثانيةً. |
| - Çiçekler ölüyor! | Open Subtitles | إنّ الزهورَ تَمُوتُ |
| ölüyor. | Open Subtitles | هي تَمُوتُ. |
| Bence insan, dayanamadığı an ölür. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّك تَمُوتُ عندما لا تعد تَستطيعُ ألوقوفْ بعد الان. |
| Yosunlar ölür ve besin zinciri kırılır. | Open Subtitles | الطحالب تَمُوتُ والسلاسل الغذائية تَنهارُ. |
| Üzerinde hiç iz kalmadan karbon monoksit zehirlenmesinden ölür. | Open Subtitles | تَمُوتُ من أوّل أكسيد الكاربونِ التَسَمّم، تَرْك لا علاماتَ على الجسمِ. |
| Kazanırsın ya da ölürsün | Open Subtitles | أنت أمّا ان تَرْبحُ أَو تَمُوتُ |
| Hayat şudur; doğarsın, okula gidersin, işe gidersin, ölürsün. | Open Subtitles | . هنا ما حياةُ... أنت ولد، تَذْهبُ إلى المدرسةِ، تَذْهبُ لعَمَل، تَمُوتُ. |
| İnşallah, kanserden ölürsün. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك تَمُوتُ من السرطانِ. |
| Senin yüzünden, annem ölürken dinledim. | Open Subtitles | بسببك، سَمعتُ أمَّي تَمُوتُ. جْي. |
| Seni nazikçe göz kırparak rahatlatacak... yavaşça ölürken. | Open Subtitles | هو تلألُئ لطيفُ سَconfort أنت... كما تَمُوتُ ببطئ. |
| Yaşamak ya da ölmek onun kendi seçimi, bizim değil. | Open Subtitles | سواء تَعِيشُ أَو تَمُوتُ إختيارُها،لَيسَ لنا. |
| Orada göğsüne çatal saplanmış, kanamadan ölmek üzere olan bir kadın var, | Open Subtitles | لأنها كَانتْ خائفةَ هي تَمُوتُ إنتِظار رعاية طبيةِ، |
| Dünyanın her yerinden hayat kurtarmakla meşgul oduğunu söylüyorsun ama bitkilerinin ölmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | تَقُولُ بأنّك كُلّ إلى توفير الحياةِ حول العالمِ، لَكنَّك تَركتَ نباتاتَكَ السيّئةَ تَمُوتُ. |
| Ama ben, onun şerefli bir şekilde ölmesine izin vermeye karar verdim ve yüzünü Hannah'a bağışlamayı istiyorum. | Open Subtitles | لَكنِّي قرّرتُ تَرْكها تَمُوتُ بالكرامةِ، وأنا أوَدُّ أَنْ أَتبرّعَ وجهَها إلى هانا. |