| Olanların sorumlusunun bu ev olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تُحاول أن تُخبرنى بأن المنزل هو المسؤول ؟ |
| Steve, bana hâlâ güvenmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | ستيف،ألا تزال تُحاول أن تُقرر ما إذا كان يُمكنك الثقة بي؟ |
| Şimdi anladın. Hangisinin babafingoyu alacağını çözmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | فهمتُ، أنت تُحاول أن تتعرف عن التي تُناسبُك. |
| Zar zor nişanlandı ama yüzükten kurtulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | بالكاد قد خُطِبت وهاهي تُحاول أن تُضيع الخاتم. |
| Ona karşı iyi davranmaya çalışıyordu. Sonrasını biliyorsun. İşini kaybetti. | Open Subtitles | كانت تُحاول أن تكون لطيف معه، الأمر التالي الذي تعرفه أنّها خسرت وظيفتها. |
| Beni kızdırmaya, dinimle alay etmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تُحاول أن تستفزني، و تسخَرَ من ديني؟ |
| A yvayı yedik. Cronin, sakin ol lütfen. - Ne demeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | -تمهل يا رجُل, ما الذي تُحاول أن تخبرني بهِ؟ |
| Duvarımı yıkmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعله ، تُحاول أن تثقبَ جداري ؟ |
| Ne öğrenmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تُحاول أن تعرفه؟ |
| Dr. Wilbur gelene kadar beni burada tutmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تُحاول أن تجعلنى أنتظِر حتّى تأتى الدكتورة (ويلبر). |
| Onu kıskandırmaya çalışıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تُحاول أن تثير غيرتها؟ |
| Ne yapmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تُحاول أن تفعل؟ |
| Kendini korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُحاول أن تَحمي نَفسك. |
| Ona ipucu mu vermeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تُحاول أن تُلمح له؟ |
| - Kimi inandırmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | من تُحاول أن تُقنعه؟ |
| Ne demeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تُحاول أن تُخبرني؟ |
| Şartlı tahliye kaydında, hapisten salındıktan sonra doğru yoldan sapmamaya çalışıyor gibi görünüyordun. | Open Subtitles | في سجل إطلاق سراحك المشروط يبدو أنك كنت تُحاول أن تسير في الطريق المُستقيم بعد إطلاق سراحك من السجن |
| Rachel sizin önünüzde önemsiz bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyor. | Open Subtitles | ريتشل" تُحاول أن تُخفف من وطأة الأمرِ عليكَ" |
| Beni suçlu duruma düşürmeye çalışıyor! | Open Subtitles | ! إنّها تُحاول أن تُلفِّق التهمة بِالزّنجيّ |
| Biraz garip olduğunu biliyorum, ama Linda sadece seni rahatlatmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أُدرك بأن الأمر كان غريباً قليلاً ولكن ليندا كانت تُحاول أن تُشعرك بإرتياح |
| Ama sanırım bana fahişe olduğunu söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ولكن أجل .. أعتقد أنّها كانت تُحاول أن تُخبرني أنّها عاهرة |
| Ufak bir kız. Bana kutu gibi bir şey göstermeye çalışıyordu. | Open Subtitles | - هناك فتاة صغيرة, كانت تُحاول أن تريني صندوقاً أو شيئاً ما - |