| Bunları, bize yardım edecek bir alet çantası gibi görün. | TED | اعتبِرهم صندوق أدواتك الجديد لكي تُساعدنا. |
| Suçunun cezasını çekmen lazım ama bize yardım ettiğin sürece sana bir şans tanıyabiliriz. | Open Subtitles | يجبُ أن تُعاقب على جريمتك. ،لكن بمُجرد أن تُساعدنا .سوف نُخفف عقوبتك |
| Bizi sevdiğini ve bize yardım etmeye çalıştığını söylemiştin. | Open Subtitles | انت تقول بأنك تحبنا وتحاول أن تُساعدنا. |
| Eğer bize yardım etmezsen, Ori galaksiyi ele geçirecek. | Open Subtitles | إذا لم تُساعدنا الـ " أوراى " سيستولون على هذه المجره |
| Bak bakalım elinde yardımı dokunacak bir görüntüleme tekniği var mı. | Open Subtitles | انظر إن كان لديها نوع من تقنيات التصوير قد تُساعدنا |
| Bizden hoşlandığın için bize yardım etmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تُساعدنا لأنّك مُعجب بنا. |
| Şu arama emirlerini çıkarmada bize yardım etmek ister misin? | Open Subtitles | -أتريد أن تُساعدنا في تنفيذ أوامر التفتيش؟ |
| İş verenini bulmamızda bize yardım edeceksin. | Open Subtitles | ولكنك سوف تُساعدنا للعثور علي من وظفك. |
| Öldü ama hâlâ bize yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حتى بعد موتها تُحاول أن تُساعدنا |
| Fakat projemizde bize yardım ederken daima bir kadınla görüşüyor olmanız... | Open Subtitles | لكن رؤية امرأة واحدة باستمرار بينما تُساعدنا في مشروعنا... |
| Çünki misilleme yapacağız ve sen bize yardım edeceksin. | Open Subtitles | ... لأن الآن علينا أن نستجيب وأنت سوف تُساعدنا |
| Tamam. bize yardım edebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يُمكنك أن تُساعدنا |
| Tek yapman gereken bize yardım etmek, biz de bunları unuturuz. | Open Subtitles | -يجب أن تُساعدنا وكل هذا سينتهي |
| Karına da açıkladım Brian. Ailelerimizin kaderi artık birbirine bağlı. Kendinize yardım etmek için bize yardım etmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | كما قلتُ لزوجتك، مصائر عائلاتنا مُترابطة، يا (براين) يجب أن تُساعدنا لتساعد نفسك. |
| bize yardım etmek zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تُساعدنا |
| bize yardım edecek. | Open Subtitles | سوف تُساعدنا. |
| O bize yardım edecek | Open Subtitles | سوف تُساعدنا. |
| bize yardım etmeyecek. | Open Subtitles | لن تُساعدنا. |
| Bize mezarın nerede olduğuna dair yardımı olur diye düşünüyorum | Open Subtitles | ينبغى أن تُساعدنا فى إكتشاف مكان المقبرة. |
| Ama nükleer bir bataryanın yardımı dokunur. | Open Subtitles | البطارية النووية سوف تُساعدنا. |
| Danimarkalı bilim insanları aradıktan sonra şamandıralarından kurtarmada bize yardımı dokunacak bilgi alabilirim diye sistemlerini hackledim. | Open Subtitles | بعد إتصال العلماء الدانماركيين، قمتُ بإختراق نظامهم لمُراقبة أيّ قراءات قد تستقبلها عوّامتهم قد تُساعدنا في عمليّة الإنقاذ... |