| Altı yıldır üzerime Ateş açılmadı. Bu sabah, altı yılın ardından, bir savaş uçağından üzerime Ateş açıldığı bir kabusla uyandım. | TED | لم تُطلق النار علي منذ ست سنوات، لكن أيقظني فزعًا هذا الصبح كابوس رأيت فيه طائرة تهاجمني، بعد ست سنوات. |
| Hem araba sürüp, hem de Ateş edemezsin ki. | Open Subtitles | إنك لا تستطيع السياقة وأنت تُطلق النار في نفس الوقت |
| Anagemilerden birisi diğerine Ateş ediyor. | Open Subtitles | إحدى السفن الرئيسيه تُطلق النار على الأخرى |
| Bana Ateş edemeyeceğinizi bilirken beni herhangi bir yere nasıl götüreceksiniz? | Open Subtitles | كيف ستأخذني إلى أي مكان بينما أنا أعرف أنكَ لن تُطلق عليّ ؟ |
| Yapma. Kadınlar kendi yüzlerine Ateş etmez. | Open Subtitles | بربك, النساء لا تُطلق النار على أنفسهم فى الرأس |
| Ateş etmeden bakman gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب عليكَ أن تنظر جيّداً قبل أن تُطلق النار |
| Sonra da polislere Ateş ediyorsun, seni daha iyi takip etsinler diye mi? | Open Subtitles | وبعدها تُطلق النار على الشرطة لماذا؟ لتتأكد من لحاقهم بك |
| Buradan sürekli Ateş edildiğini düşünün. Geçin bakalım. | Open Subtitles | تخيلوا ان النيران تُطلق عليكم من هنا . بينما انتم عليكم المرور |
| Eğer gökyüzüne iyice bakarsanız, aydan Ateş edilen lazerleri görebilirsiniz. | Open Subtitles | الشىء المهم هو, لو نظرتى إلى السماء بما فيه الكفايه, سترين أشعه الليزر تُطلق من سطح القمر. |
| Eğilip duruyorsun Doktor, Ateş etmen yeter. | Open Subtitles | أأنتَ قلقٌ حيال المضاعفات أيّها الطبيب؟ عليكَ أن تُطلق النار فحسب. |
| Eğilip duruyorsun Doktor, Ateş etmen yeter. | Open Subtitles | أأنتَ قلقٌ حيال المضاعفات أيّها الطبيب؟ عليكَ أن تُطلق النار فحسب. |
| Orada senin Ateş etmemiş olmanın tek sebebi silahın senin elinde olmamasıydı. | Open Subtitles | السبب الوحيد في كونكَ لمْ تُطلق النار هو إنّ السلاح لمْ يكُ في يدكَ |
| Şahin 1, yeşil ışık almadan Ateş etme. | Open Subtitles | قنّاص1، لا تُطلق النّار حتى تحصل على الضوء الاخضر |
| Ne istersen yapacağım. Lütfen Ateş etme. | Open Subtitles | سأفعل ما تأمرني به، أرجوك فقط لا تُطلق عليّ النار. |
| Kendi rotasını engellemek için 1000 metreden hareket, Ama önce, üzerinde Ateş yok! | Open Subtitles | ،تحرّك إلى الداخل ضمن ألف ياردة لإعتراض طريقهم .ولكن لا تُطلق النار أولاً، حوّل |
| Ateş etme. Ateş etme dostum. Beni öldürme. | Open Subtitles | .لا تُطلق النار .أرجوك، لا تقتلني يا رجُل |
| Telfi etmek için benim silahımla Ateş edebilirsin. | Open Subtitles | .أخبرك بشيء يمكنك أن تُطلق .النار لتعوض عنه |
| - Ateş etme, FBI'danım. | Open Subtitles | لا تُطلق علىّ النار ، أنا أعمل لدى المكتب الفيدرالي |
| Etrafta biri var mı diye kontrol etmeden neden Ateş ediyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يدور بخلدك حين تُطلق النار بدون التأكد من وجود احد؟ |
| Balistik uzmanısın ve hiç Ateş etmedin mi? | Open Subtitles | انت خبير مفرقعات, ولم تُطلق مسدس قط |
| Füzeleri, menzile girer girmez ateşlenmeleri için programladım. Burada olmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | برمجتُ الصواريخ حتى تُطلق حالما تكون داخل المجال، لسنا مضطرين للتواجد هنا. |