| Sence bu yaptığı, meslektaşlarına ve Bakanlığa karşı bir intikam mı ? | Open Subtitles | أتعتقدين أن هذا ثأر لها هى و زميل لها ضد المركز ؟ |
| O artık Rajadilerin Don'u intikam, nefret, silahlar ve kurşunlar. | Open Subtitles | انه زعيم الراجاديين الان ثأر وكراهية .. سلاح ورصاص .. |
| Hapse girmemin bana karşı 30 sene planlanan bir intikam sonucu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن مدّة سجني نتجت عن مكيدة ثأر أُعدت لي طوال 30 سنة |
| Kişisel kan davası, kuruma karşı garez, travma sonrası stres bozukluğu? | Open Subtitles | ثأر شخصي ، ضغينة مُؤسسية ، آثار ما بعد الصدمة ؟ |
| Araştırmalara baktığınızda itirafçıların %22'si aslında Misilleme olarak ihbarda bulunmuş. | TED | وعندما تنظر في البحث 22% بالمئة من الوشاة أبلغوا بالفعل عن ثأر |
| Belki size karşı kişisel olarak kin güden biri vardır...? | Open Subtitles | هل يوجد شخص لديه ثأر شخصي ضدك ربما ... ؟ |
| Teal'c'in kişisel intikamı için bizim durumumuzu tehlikeye atacağını sanmam. | Open Subtitles | لا أظن مطلقاً أن تيلك سيضحى بنا فى مقابل ثأر شخصي |
| Sırf kişisel intikam diyebilmek eski karımı becerdi. | Open Subtitles | لقد عبثت بزوجتي بهدف وحيد جعل هذا التحقيق يجعل ثأر شخصي |
| Şeflerine intikam olmayacağına dair söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدنا رئيسهم بانه لن يكون هناك اى ثأر |
| Yalnızca yersiz bir intikam olurdu. Biz bundan daha iyiyiz. | Open Subtitles | إنما كان سيخدم ثأر في غير محله إننا أفضل من هذا.. |
| Evet, intikam almalıyız. Gerçek bir intikamı kastediyorum. | Open Subtitles | اجل , يجب علينا ان نثأر اقصد ثأر حقيقي فعلا |
| Bu kişisel bir intikam ve bittiğinde yoluna devam etmelisin. | Open Subtitles | هذا ثأر شخصي، وبمجرد أن تنتهي منه عليك الانسحاب |
| Üzerine fazla gidersen, Bourbonlar bir çeşit intikam arayışına girmiş gibi görüecektir. | Open Subtitles | اضغط عليها اكثر وسوف نكون كما لو ان الباربونس في مهمه بحث عن ثأر |
| Ve onu durduracağız. Suçluluk duygumuzdan, pişmanlıklarımızdan veya intikam açlığımızdan değil. | Open Subtitles | وسنردعه، ليس من منبع ثأر ولا ذنب ولا ندم |
| Öncelikle bu resmi bir soruşturma mı, yoksa şahsi bir intikam mı onu bulmalıyız. | Open Subtitles | أولاً، نحتاج اكتشاف إذ كان هذا الأمر تحقيقاً رسمياً أم محض ثأر شخصي |
| Hayır kan davası ile ilgisi olduğunu sanmıyorum | Open Subtitles | لا ، لا اعتقد انه ثأر او اى شىء متعلق بهذا |
| New Orleans'a hiç gitmem yani bana karşı kan davası gütmemen gerek. | Open Subtitles | "أنالا أذهبالقربمن"نيوأورلينز .. لذا، لا يجب أن يكون لديك ثأر شخصيّ ضدّي |
| Bu devlet memurunun, görünüşe göre sebebini bile bilmediğim bir şeyden dolayı benimle kişisel bir kan davası var. | Open Subtitles | هذا موظف مدني يبدو بأن لديه ثأر ضدي ولا أعلم لماذا |
| DEA arabalarını patlatmak Misilleme değildi. | Open Subtitles | نسف سيارات المكافحة لم يكن ثأر |
| Ona karşı bir kin güttüğünü düşünüyordu, müvekkilini öldürdüğü için hapse girmesi gerektiğini falan | Open Subtitles | توقع أنّ لديها ثأر ضدّه، تُريده في السجن لقتل مُوكّلتها. |
| Eski ailevi sorunların intikamı mı? | Open Subtitles | أذلك المغزى من الأمر؟ ثأر ما بسبب خِلاف منزلي قديم؟ |
| Eski bir intikamla ilgili... | Open Subtitles | إنه مجرد ثأر قديم ببساطةٍ |
| Bu kardeşinin öcünü almak isteyen iyi adam. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الصالح الذي ثأر لأخيه. |
| Idella'nın senin düğün porselenlerine karşı garezi mi var? | Open Subtitles | أتظنين أن أيديلا تحمل ثأر شخصي ضد خزفيات زفافك؟ |
| Bana aktarılan duyguya göre, sen kişisel bir öç alma peşinde imişsin. | Open Subtitles | يعبر لي عن شعور أنك كنت منغمس في ثأر شخصي |
| Fakat biz balina avlamak için buradayız kaptanımızın intikamını almak için değil. | Open Subtitles | لكني جئت إلى هنا لاصطياد الحيتان لا السعي وراء ثأر قائدي |