| servetlerini, son moda giysileri ucuza üreten bir şirkete harcadılar. | Open Subtitles | بنو ثروتهم من خلال شركة تنتج البسة مقلدة لأخر الصيحات |
| Öte yandan köylülerin çoğu Yahudileri ve servetlerini kıskanıyordu. | Open Subtitles | مع ذلك فإن العديد من القرويّين قدّ حسدوا اليهود على ثروتهم المفترضة |
| Masrafı çok fazla olurdu. Komşularımız büyük servetlerini küçük kolonilerinin ihtiyaçlarını karşılamakta kullanıyor. | Open Subtitles | سوف تكون ثروتهم غير معقوله جيراننا ينفقون ثروات هائله |
| Neden zenginler reform yapmaya, servet yaptıktan önce değil de... sonra bu kadar heveslidirler? | Open Subtitles | لماذا الاغنياء دائما مهتمون بالاصلاح بعد ان صنعوا ثروتهم وليس من قبلها؟ |
| Onları vazgeçirmeye çalıştım ama büyük bir servet kaybetmişlerdi. | Open Subtitles | وأذكر أنني حاولت، لكن مع ذلك، فقدوا ثروتهم |
| Eğer o ikisini öldürürseniz servetleri bizim olur. | Open Subtitles | اذا قتلنا هذين الاثنين ثروتهم سوف تكون لنا |
| Ölüler Şehri Mısır'ın tüm hazinelerinin saklandığı sanılan şehir. | Open Subtitles | حيث من المفترض أن يكون الفراعنه قد أخفوا ثروتهم |
| Herkesin kendi isteğiyle varlıklarının bir kısmını size bırakacak bir yasa çıkarın. | Open Subtitles | تشرّع قانوناً يجعل الجميع يتركون جزءاً من ثروتهم لك برغبتهم. |
| Soyluların bazıları servetlerini, çok çalışarak veya krallığa hizmet ederek elde ederler. | Open Subtitles | بعض النبلاء يجمعو ثروتهم بالعمل الشاق أو بخدمة العرش |
| Ama bir kaza olmasını sağlayıp servetlerini almak için hâlâ vaktimiz var! | Open Subtitles | لكن لا يزال يوجد متسع من الوقت للتسبب بحادثة والحصول على ثروتهم! |
| Yetişkin adamlar servetlerini nasıl öyle çöpe atabilir? | Open Subtitles | كيف يهدر رجال بالغين ثروتهم هكذا؟ |
| Hem de bin bir hileyle Almaya çalışır servetlerini | Open Subtitles | يحاول سرقة ثروتهم بمكيدة غير قانونية |
| Hem de bin bir hileyle Almaya çalışır servetlerini | Open Subtitles | يحاول سرقة ثروتهم بمكيدة غير قانونية |
| Kont Olaf, servetlerini çalmaya çalışan korkunç bir adamdı. | Open Subtitles | الكونت "أولاف" رجل رهيب حاول سرقة ثروتهم. |
| Onlar risk alarak servet yaptılar. | Open Subtitles | قاموا بصنع ثروتهم عن طريق أخذ القرارات الخطرة |
| servet yapmak için sabırsızlanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم متلهفين لصنع ثروتهم |
| Tekstil sayesinde bir servet yapmışlar. | Open Subtitles | لقد جمعوا ثروتهم من المنسوجات |
| - ve servetleri benim olacak. | Open Subtitles | -وسأستولي على ثروتهم . |
| Bilgi hazinelerinin yanlış ellere düşebileceği korkusuyla. | Open Subtitles | إلا إن وقعت ثروتهم من المعرفة في اليد الخطأ |
| Morderwor'lerin varlıklarının %40'ını kaybettiklerinden haberin var mıydı? | Open Subtitles | هل لديك علم بأن مورتيمرز خسروا 40 بالمئة من ثروتهم الصافية |