| Bunun benim kültürümde o kadar sert yargılanmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول أنه في ثقافتي لا يحكم عليه بهذه القسوة. |
| Benim kültürümde yaşıyoruz ve benim kültürümde bunları sert bir biçimde yargılamamış olsaydık tüm gün ne yaptığımızı bilemez olurduk. | Open Subtitles | نحن في ثقافتي وثقافتي إذا لم يكن لدينا أشياء للحكم بقسوة لن نعرف ما يجب القيام به كل يوم. |
| Pantolonuna iltifat ettim ki bu benim kültürümde bir erkeğe verebileceğin en büyük onurdur ve seve seve ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد أثنيت على بنطاله، وهو أعلى تكريم يُمكنك أن تعطيه للرجل في ثقافتي. وكانسعيدًاللغايةللمغادرة! |
| Tüm kültürümü, düşüncelerimi aklımı ve tüm anılarımı unutmalı mıyım? | TED | هل أنسى كل ثقافتي وكل أفكاري، وكل مخزوني الفكري وكل ذكرياتي؟ |
| Biliyor musunuz halkım ölürken aynı zamanda Kültürüm de ölüyor. | TED | و في الوقت نفسه، كما يموت شعبي، ثقافتي ايضا تموت. |
| Georgetown 'a kendi bursumla gidiyorum. | Open Subtitles | ثقافتي الخاصة لجورج تاون |
| Nefret. Hayal kırıklığına uğrattığıma üzüldüm. Nefret, eğitimimin bir parçası değildi. | Open Subtitles | صحيح، آسف لأنني خذلتك، لم تكن الكراهية جزءاً من ثقافتي مثلك |
| Evet, benim kültürümde uzun süre, belki de yıllarca böyle bir şey yapmadan önce bekleriz. | Open Subtitles | نعم، في ثقافتي ننتظر فترة طويلة، وربما حتى سنة قبل ان نفعل... شيء من هذا القبيل. |
| "İyi" benim kültürümde olan bir kavram değil! | Open Subtitles | - جيّد" لا وجود لها في ثقافتي" - |
| Benim kültürümde saygı bir erdemdir. | Open Subtitles | في ثقافتي الاحترام فضيلة. |
| Kendi kültürümü bana niye anlatiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحدثني عن ثقافتي الخاصة؟ |
| Benim kültürümü ve utancın ne kadar güçlü olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تفهم ثقافتي , و قوة الخزي لدينا |
| Benim kültürümü, ailemi dünyaya bakış açımı anlayamazdı... | Open Subtitles | لن تتفهم ثقافتي , عائلتي نظرتي للعالم |
| Yine de esnaf Kültürüm ve esnaf topluluğunun sahip olduğu bu cahil tutum yüzünden kendime hiç güvenmedim. | TED | بفضل ثقافتي التجارية هذا الموقف الجاهل الذي نعاني منه في مجتمع الحرفيين، لم أحس بالثقة قط. |
| Ama kasabam ve Kültürüm ile okuldaki modern eğitim arasında, iki uç arasında yaşamak, hiç kolay değildi. | TED | لكن، العيش في تناقض بين العادات المستمدة من ثقافتي ومن قريتي والتعليم الحديث في مدرستي لم يكن شيئاً سهلاً. |
| Georgetown'a kendi bursumla gidiyorum. | Open Subtitles | ثقافتي الخاصة لجورج تاون |
| Nefret. Hayal kırıklığına uğrattığıma üzüldüm. Nefret, eğitimimin bir parçası değildi. | Open Subtitles | صحيح، آسف لأنني خذلتك، لم تكن الكراهية جزءاً من ثقافتي مثلك |
| Ve kurduğum firmaları bu yüzden kuruyorum, genellikle tüketici markaları olan bu firmalara Afrika kültürümün en iyi yanları yerleştirilmiştir. | TED | لذلك ابدأ المشاريع التي ابدأها، هذه عادة العلامات التجارية، التي قد تضمنت فيها افضل جزأ من ثقافتي الإفريقية. |