| Kadınlarla güven inşa etmen gerekir. Erkeklere sadece seks sözü vermen yeter. | Open Subtitles | مع النساء تحتاجين لبناء ثقه أما الرجال يحتاجون ان توعديهم بالجنس فقط |
| eğer ortak güven oluşursa. | Open Subtitles | والأناس التى لم تتغير فلو كان هناك ثقه متبادله |
| Çingenelerin güvenilir olmadıklarını duymuş ama bunun doğru olmamasını ummuştum. | Open Subtitles | سمعت بأن الغجر ليسوا محل ثقه ولكني تأملت غير ذلك |
| Çavuş, benim en güvenilir adamım. | Open Subtitles | سامل , هو الشخص الوحيد الذي اثق به ثقه عمياء |
| Kurbanlarını güvenini kazanmak için hangi metotları kullanıyorlar? | Open Subtitles | ما الطرق التي يستخدمونها لاكتساب ثقه ضحاياهم |
| Yine temelde aynı şeyler ama George daha gergindi ve kendine güveni daha azdı. | Open Subtitles | تقريبا نفس الشيء في البداية لكن جووج بدى اكثر توتر واقل ثقه بنفسه |
| Sana güvenim yok. Adam suçlu. | Open Subtitles | انا ليس لدى اى ثقه بك ، ان الرجل مذنب |
| Sebepleri her neyse, senin iyiliğin için olduğuna inanabiliriz. | Open Subtitles | لم يكن هناك سبب لكنها كانت على ثقه انك ستكون بخير |
| - Cevabına güvendiğimden hiç emin değilim. | Open Subtitles | -أنا لست متأكد من أنني على ثقه بصحه هذه الأجابه |
| Eğer güven varsa, sevgi de vardır ve eğer sevgi varsa, hayat vardır. | Open Subtitles | اذا كانت هناك ثقه, يوجد حب واذا كان هناك حب, هناك حياة |
| O zaman, bu tamamen güven meselesi, değil mi? | Open Subtitles | حسناً , أنا أعتقد ان هذه مسألة , ثقه أليس كذلك؟ |
| Lord Grenier kral ve naibinin aralarında.... ...bir güven kurulmadan çalışamayacığını biliyor. | Open Subtitles | لورد غرينيير يعرف بأن الوصي والملك لايمكنهما العمل سوياً من دون ثقه متبادله. |
| Numaraları alınmış 100 bin dolarımız ve ciddi güven sorunu yaşayan bir sağ kol var. | Open Subtitles | لدينا 100 الف نقداَ وهو لديه مشكلة ثقه حقيقيه |
| Uzun bir yola giriyoruz ve bu yol güven taşlarıyla döşeli olmalı. | Open Subtitles | لأننا نحن نتجه إلى طريق طويل وهذا الطريق يجب ان يكون مٌدعم بالثقه ثقه عمياء |
| Onun sana söylemesi lazım, aksi takdirde aranızda güven kalmaz. | Open Subtitles | كان عليها ان تكون هي من تخبرك علي الجانب الاخر لن يكون هناك ثقه تماما |
| Tek bilmek istediğim bu Fro'tak bizi satmayacak, güvenilir biri mi. | Open Subtitles | انا اريد ان اعرف ان هذا الشخص فروتاك محل ثقه ام سوف يسلمنا |
| Bazılarını güvenilir sandığın kişilerden duyuyorsun. | Open Subtitles | وبعض منها من الأشخاص الذين تعتقدهم ثقه لك |
| Yetenek, insanın kendine güvenini kazandırır. | Open Subtitles | التدريب الجيد يعطى ثقه للناس |
| Kurbanlarının güvenini kazanmak için hangi metotları kulanıyorlar? | Open Subtitles | لاكتساب ثقه ضحاياهم جاسون؟ |
| Bakın, Catherine'nin güvenini kazanması gereken benim. | Open Subtitles | اسمع، انا الوحيد الذي (يجب أن يكسب ثقه(كات |
| ..çevik ve atılgan bir gencin kendine olan güveni ile.. | Open Subtitles | خفه الحركه والتهور ثقه النجمه الصغيره |
| Ama diğer taraftan, astsubayımıza hiç güvenim yok. | Open Subtitles | و لكن ليس لدي ثقه بالقائد |
| Sebepleri her neyse, senin iyiliğin için olduğuna inanabiliriz. | Open Subtitles | مهما كانت أسبابها لكنها كانت على ثقه ان هذا سيكون لمصلحتك |
| - Cevabına güvendiğimden hiç emin değilim. | Open Subtitles | -أنا لست متأكد من أنني على ثقه بصحه هذه الأجابه |
| Kim güvensizlik duymuyor, biliyor musun? | Open Subtitles | انتي تعلمي من ليس مستقر ؟ بوجارت ليس مستقر هنا تعني : انه ليس لديه ثقه في نفسه وغير مستقر |