| Düşünsene, Noel tatilinin üstüne üç gün daha. | Open Subtitles | فقط فكّر، لم يتبق سوى ثلاثة أيامِ على عطلةِ عيد الميلادِ |
| Moskova'da mı? Ama üç gün içinde Tanca'ya gidecek. | Open Subtitles | لكن في خلال ثلاثة أيامِ سَيَتوجّهُ إلى طنجة. |
| üç gün içinde bütün dünya benim kükrememi duyacak... ve kayıp Sianking imparatorluğuna kendi rızalarıyla tebaa olacaklar. | Open Subtitles | في ثلاثة أيامِ كل العالمِ سَيَسْمعُ زئيرَي ويعود الموضوعَ بشكل راغب إلى الإمبراطوريةِ المفقودةِ لسيان كنك |
| Bu kazanın yedinci yıldönümü üç gün sonra. | Open Subtitles | الذكرى سبعة سَنَوات ذلك الحادثِ في ثلاثة أيامِ. |
| üç gün daha dayandı yaşlı Danny | Open Subtitles | أَخذَت منة ثلاثة أيامِ ليرفع رجلة إلى فوق،داني العجوز |
| üç gün içinde New York'a vardığımızda | Open Subtitles | في ثلاثة أيامِ قبل ان نَصِلُ إلى نيويورك |
| Yani üç gün çocuklarla yalnız kalacağım? | Open Subtitles | حَسناً، تلك ثلاثة أيامِ مَع فقط ني والأطفال. |
| Artie'nin selamı var Ve Douglas kauçuk fetişizmini tatmin etmek için üç gün önce oraya gitmiş. | Open Subtitles | آرتي يَقُولُ مرحباً والذي دوغلاس جاءَ في إلى أرضِ أداته المطاطية للشهوة الجنسيةَ قبل حوالي ثلاثة أيامِ. |
| Şimdi parti yapıyor, ama daha üç gün geçti. | Open Subtitles | هو يُقيمُ حفلةً الآن، ثلاثة أيامِ إليها. |
| Söyleyen dahiye bak kuvvet alanında üç gün geçirdi. | Open Subtitles | قُل هذا للعبقرى الذي قضى ثلاثة أيامِ محصور في حقلِ الطاقه ذلك |
| Haftada üç gün? | Open Subtitles | في تلك الأيامِ أوه. ثلاثة أيامِ في الإسبوع؟ |
| üç gün boyunca onu terketmedim. | Open Subtitles | أنا لم اتركه لمدة ثلاثة أيامِ. |
| Buradan üç gün, seçimimizi Powder Nehrinin dönemecinde sakin bir vadi, veya... yüksek bir yerde ... yapabilirdik. | Open Subtitles | ثلاثة أيامِ مِنْ هنا، نحن يمكن ان نحدد مصيرنا حافة نهر باودر وادي هادئ... |
| Bizi işletiyor olsa bile onu izlemeliyiz çünkü üç gün içinde -- | Open Subtitles | حتىإذاهويَضِعُنافوق، نحن يَجِبُ أَنْ نَتْلي، لأن في ثلاثة أيامِ... |
| Sadece en fazla üç gün sürer. | Open Subtitles | يَستغرقُ ثلاثة أيامِ فقط في الاكثر. |
| - Sadece iki, en çok üç gün sürer. | Open Subtitles | فقط إثنان، ثلاثة أيامِ في الغالب. |
| Uçağı düştükten üç gün sonra, | Open Subtitles | ثلاثة أيامِ بعد طائرته هَبطتْ، |
| Hepsi yaklaşık üç gün önce olmuş. | Open Subtitles | تقريباً ثلاثة أيامِ في وقت سابق. |
| üç gün geçene kadar bunu kimse farketmedi. | Open Subtitles | ما كَانَ حتى ثلاثة أيامِ مرت أي واحد لاحظَ ذلك... |
| Gözetim sürem üç gün içinde bitiyor. | Open Subtitles | جلستي بعد ثلاثة أيامِ. |