| sekiz yaşında bir kız, 10 yaşında bir kız vardı. | TED | كانت هناك بنت ذات ثمان سنوات وأخرى ذات عشر سنوات. |
| Veya yıldırım arama denilen şey için sekiz kat arama hesabı öderdiniz. | TED | أو بإمكانك أن تدفع ثمان أضعاف سعر الاتصال لمكالمة تسمى مكالمة برق. |
| Ama aynı menfeze sekiz sene sonra gittiğinizde, tamamen ölmüş olabilir. | TED | لكنك تعود لنفس الفوهة بعد ثمان سنوات، وقد تجدها ميتة تماماً. |
| Bu da sekiz saat 20 dakika eder. Kahve molalarıyla beraber 10 saat. | Open Subtitles | هذا سيأخذ منا ثمان ساعات و عشرين دقيقة عشر ساعات مع إستراحات للقهوة |
| Hep buraya bana geleceğini düşünmüştüm, ama sekiz yıl sonra değil. | Open Subtitles | كنت دائما اعتقد انك ستعودين هنا ولكن ليس بعد ثمان سنين |
| yedi onun uğursuz rakamıdır. sekiz kız istiyor. Şimdi gidiyoruz. | Open Subtitles | السبعة عدد سيئ الحظ له يريد ثمان بنات سنذهب الآن |
| Bir gün, tam sekiz kat düştü ama yine de hiç zarar görmedi. | Open Subtitles | في يوم ما، سقط من ثمان طوابق ووجد نفسه سليم جداً رغم ذلك. |
| Benim saatime göre, bu şeyi bitirmek için sekiz dakikan var. | Open Subtitles | بالنسبة لساعتي لديك ثمان دقائق لكي تكمل هذا الشيء، هيا بنا |
| Evsiz ayyaşın teki, ki onu da sekiz saat önce tutuklamalıydık! | Open Subtitles | مخمور بلا مأوى كان يجب علينا حجزه منذ ثمان ساعات مضت |
| Gel gelelim sekiz sene oldu ve siz senatörler, yılda bir milyona yakın bir meblağı onların karınlarını doyurmak için ayırıyorsunuz. | Open Subtitles | وها نحن الان بعد ثمان سنوات وانتم اعضاء مجلس الشيوخ تمرروا مليون اعتماد مالي كل سنة لتحافظوا على ملئ بطونهم لماذا؟ |
| sekiz yıl boyunca Cumartesi geceleri evde oturmak, sadece heba oldum! | Open Subtitles | ثمان سنوات من البقاء في البيت ليالي السبت، ذهبت ادراج الرياح |
| Evsiz ayyaşın teki, ki onu da sekiz saat önce tutuklamalıydık! | Open Subtitles | مخمور بلا مأوى كان يجب علينا حجزه منذ ثمان ساعات مضت |
| sekiz yüz bin kişi, hem sudan hem karadan saldırıyorlar. | Open Subtitles | جيشٌ قاسٍ من ثمان مائة ألف يغزو من الأرض والبحر |
| sekiz yıl önce, siz UMA'dayken Kaplow sizi öldürmek için kiralanmış. | Open Subtitles | منذ ثمان سنوات كابلو استؤجر لكي يقتلك حين كنت بمكافحة المخدرات |
| İyi hal'den dolayı... .. tecrübelerime göre altı ve sekiz ay'a ceza alırsın. | Open Subtitles | واذا كانت تصرفاتك جيده ستحصل على عقوبة السجن لمدة ست أو ثمان شهور |
| Peki, önce kas hareketleri, sonra da sekiz tur, kızlar. | Open Subtitles | حسناً, أولاً بعض تمارين الإطالة ثم ثمان جولات أيتها السيدات |
| sekiz kapsülü de onardık, ...ama bir tanesi düşündüğümüzden de hasarlıymış. | Open Subtitles | لقد صلحنا ثمان سنفات ولكن أحدهم كانت متضرره أكثر مما إعتقدنا |
| Sekizli karın kası yapmak ne kadar zor biliyor musun sen? | Open Subtitles | أتدرك الصعوبة التي يتجشمها جسم الإنسان ليحصل على ثمان عضلات بطن. |
| Sadece sekiz kutu somon kalmıştı. Dokuz tane almıştım! | Open Subtitles | كان يوجد فقط ثمان علب سلمون أنا أملك تسعة |
| - Birkaç tane sekizlik istiyoruz. | Open Subtitles | زوج ثمان كرات يجب أن تعمل نا. |