| Bebekten önce, yardım etmek için yapabileceğim bir şey olursa söyle yeter. | Open Subtitles | إن كان هناك ثمّة شيئ تحتاجيني به قبل وصول الطفل، اعلميني فحسب. |
| - Ayrıca bebek için de yapabileceğim bir şey olursa haberim olsun. | Open Subtitles | إن كان هناك ثمّة شيئ تحتاجيني به قبل وصول الطفل، اعلميني فحسب. |
| "Geriye yapacak sadece bir şey kaldı ve bunun ne olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | هناك ثمّة شيئ ينبغي عليك فعله وتدرك ما هو. |
| Elinizde ip, kelepçe ya da bizi bağlayacak başka bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لديك أيّة أحبال، أو أصفاد أو ثمّة شيئ لتقييدنا به. |
| Onun böyle bir şey yapacağı asla aklıma... Neden onun tarafını tutuyorsun? | Open Subtitles | أخالفكِ الرأي أنّه لم يفعل ثمّة شيئ - لماذا تنحاز إلى جنسه؟ |
| Dikkatini çekmeye çalışan bir şey varsa kutsal bir varlık ya da melek değil. | Open Subtitles | إن كان ثمّة شيئ يحاول جذب إنتباهك، ليس مُقدّساً أو سماوياً. |
| Ama kardeşime ya da bana bir şey olursa diye, gerçeklerini öğrendiğinizden emin olmak istedim. | Open Subtitles | لكن إن حدث ثمّة شيئ لي أو لأخي، أردت الحرص على أن تعرفوا الحقيقة. |
| - O tarafta bir şey yok. - Evet. | Open Subtitles | ليس هُناك ثمّة شيئ بذلك الجانب. |
| bir şey dikkatimizi çekmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هناك ثمّة شيئ يحاول لفت إنتباهنا. |
| 11/11/11 tarihinde büyük bir şey dünyamıza sızacak. | Open Subtitles | هناك ثمّة شيئ على وشك الحدوث في التاريخ "11-11-2011." |
| Bu tarihte, olağanüstü bir şey olacak, ama ne olacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | وسيحدث ثمّة شيئ مُميز. لا أدري ماذا سيكون... |
| Orada bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ثمّة شيئ هناك. |
| Bu konuda bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | -هل يصدف أنّك تعلم ثمّة شيئ حول ذلك؟ |
| Sen yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لم تقترفِ ثمّة شيئ خاطئ. |
| bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ثمّة شيئ هناك. |
| - Öyle bir şey demiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | -نيك)، أنا لا أقل ثمّة شيئ كذلك) |
| Sana bir şey diyeyim. | Open Subtitles | حسناً، دعني أخبرك ثمّة شيئ... |