"ثمّة مكان" - Translation from Arabic to Turkish

• yer var
• bir yer yok

Evim diyebildiğim tek yer var, o da sen orada olduğun için...
ثمّة مكان واحد بالعالم أدعوه منزلي وهذا لأنك فيه.

Gerçekten çabuk konuşabileceğimiz özel bir yer var mı?
هل ثمّة مكان نستطيع التكلم فيه على انفراد؟

Rayların devamında bir yer var. Güvenli bir yer. Çocukları da götürebilirsiniz.
ثمّة مكان على طريق القطار، إنّه آمن ويمكنكما أخذ الأطفال إليه.

Rayların devamında bir yer var. Güvenli bir yer. Çocukları da götürebilirsiniz.
ثمّة مكان على طريق القطار إنّه آمن ويمكنكما أخذ الأطفال إليه

Senin gitmen gereken bir yer yok mu Damon?
هل ثمّة مكان يتعيّن عليكَ الذهاب إليه يا (دايمُن)؟

Seni güvende tutabileceğimiz tek bir yer var.
ثمّة مكان واحد فقط يمكننا إبقاؤك فيه آمنة.

- Belki oklarını bitiremeyiz ama bunun bizi güvende tutabileceği bir yer var.
ربّما لا يمكننا تفادي سهامها لكنْ ثمّة مكان يمكن لهذا إبقاءنا بأمان

İleride isterlerse adamların yıkanabilecekleri bir yer var.
ثمّة مكان في الأمام حيث يمكن للرجال الإستحمام إن أرادوا.

Santa Vittoria'da matematiksel olarak bir milyon şişeyi... saklayabileceğin tek yer var.
ثمّة مكان واحد فقط في "سانتا فيتوريا" حيث.. من المحتمل رياضياً أن تتمكن من إخفاء مليون قنّينة به

Düşmanını tanımak için onun yanından daha iyi bir yer var mı?
-أين سيكون ثمّة مكان لدراسة عدوّنا أفضل من معسكرهم؟

Aslında gitmem gereken bir yer var. Ama teşekkürler Doktor...
في الحقيقة ثمّة مكان .عليّالذهابإليهيادكتور .

Başka bir yer var. Hep orayı çizerdi.
ثمّة مكان آخر كان يرسمه دائمًا.

Gidebilecekleri tek bir yer var.
ثمّة مكان وحيد يمكنهما الذهاب إليه.

Aradığın cevabı bulabileceğin tek bir yer var.
ثمّة مكان واحد فيه الحلّ الذي تسعى إليه

Bakabileceğim tek yer var.
"ثمّة مكان وحيد آخر يمكنني تفقّده"

Paris'te Pont des Arts diye bir yer var.
ثمّة مكان في باريس "بونت ديس آرتس"

Gitmem gereken bir yer var.
ثمّة مكان عليّ زيارته

Şu an olman gereken bir yer yok mu?
-أما ثمّة مكان يتعيّن أن تكون فيه الآن؟

Abby, kaçacak bir yer yok.
يا (آبي) ليس ثمّة مكان لتقصديه