"ثم ذات" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sonra bir
        
    • Ve bir
        
    Sonra bir gün, büyük bir yumurta gördün. Yumurta çatladı... Open Subtitles ثم ذات يوم وجدتى بيضة كبيرة به , فقست البيضة
    Gece gündüz, tekneler dolusu avlanırdık. Sonra bir gün, hepsi gitmişti. Open Subtitles كنّا نصطاد كميات كبيرة منه نهاراً وليلاً، ثم ذات يوم اختفى
    Bir ay falan çıkmıştık ve Sonra bir öğlen geldi ve kasabadan ayrıldığını söyledi aynen böyle oldu. Open Subtitles كنا نخرج سويا لشهر او نحوه ثم ذات ظهيرة جاء وقال انه مغادر للبلدة فقط هكذا
    Sonra bir gün, uyandı ve evin boşaltılmış olduğunu gördü, çek defterleri, nakit para, mücevherat... Open Subtitles ثم ذات يوم .. إستيقظ و وجد البيت خالي دفتر الشيكات والنقود والمجوهرات
    Ve bir gün gizemli İngiliz bir kadının büyüsüne kapılmış. Open Subtitles ثم ذات يوم يسقط تحت سحر إمرأة إنكليزية غامضة
    Sonra bir gün bir müşteri tarafından ölesiye dövüldükten sonra kendimi başka bir eve zor attım. Open Subtitles ثم ذات يوم بعدما كدت أن أموت علىيدأحدالعملاء.. تعثرت في منزل آخر
    Sonra bir gün Paul bana şey yapıp yapamayacağını sordu. Open Subtitles ثم ذات يوم, سألني بول ما إذا كان يمكــــنه وضـــع...
    Sonra bir gün, akşam yemeği için geç kaldık, annem de gelip bizi buldu. Open Subtitles ثم ذات يوم, كُنّا قد تأخّرنا عن العشاء، وجاءت أمّي تبحث عنّا،
    Sonra bir gün tek başına oraya geri gitmiş ve arıların leşin içinde kovan yaptığını görmüş. Open Subtitles ثم ذات يوم عاد لهناك بمفرده، فرأى النحل يصنع قفيره في هيكل الليث.
    Sonra bir gün o adam gider. Ailesi yalnız kalır. Open Subtitles ثم ذات يوم يموت الرجل، تاركاً أسرته وحيدة
    Sonra bir gün, aklıma geldi sihir yardımıyla, özgürlüğümüzü nasıl hafife aldığımızı gösterebilirdim. Open Subtitles ثم, ذات يوم, ارتأيت أنني أستطيع إظهار باستخدام السحر .كيف أننا نظن دوام الحرية
    Sonra bir sabah, kara manşetler gözümüze çarpıyor. Open Subtitles ثم ذات صباح تحدق بنا العناوين الرئيسية
    Sonra bir gece, bir klüpte... Open Subtitles ثم ذات ليلة ، سأكون في نادي ليلي
    Sonra bir gün birisi, bir kadını kendisine istedi. Open Subtitles ثم ذات يوم، أراد أحدهم امرأة لنفسه
    Sonra bir sabah uyandığında, güneşin parıldadığını ve ailesinin hâlâ yanında olduğunu farkeder. Open Subtitles ثم ذات صباح... يصحو والشمس مشرقة, وعائلته حوله...
    Herkes cevabı bildiğini düşünür Sonra bir gün... bir şeyler olur. Open Subtitles كل الناس يظنون انهم يملكون الاجابة ثم ذات يوم... شىء ما يحدث.
    Daha Sonra bir gün sahile gitmek için ayrılacağım. Open Subtitles ثم ذات يوم .. سأذهب إلى الشاطئ
    Daha Sonra bir gün, ben barda otururken, Open Subtitles ثم .. ذات يوم وأنا جالس على البار
    Sonra bir gün olaylar kontrolden çıktı. Open Subtitles ثم ذات يوم خرجت الأمور عن السيطرة
    Ve bir gece evin içinde yürürken bir defter buldum ve masama oturdum. Open Subtitles ثم ذات ليلة دخلت لبيتي، فوجدت ذلك الدفتر موضوعًا على الطاولة.
    Düşmanlarımdan 500 sene boyunca kaçtım Ve bir gün kaçmayı bıraktım. Open Subtitles "هربت من أعدائي طيلة 500 عامًا، ثم ذات يوم، توقّفت"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more