| Bunun için kurbanımız yılın en sıcak gününde uzun iç çamaşırı giyiyordu. | Open Subtitles | لهذا الضحية كان يرتدي ثياب داخلية طويلة في أحد أسخن الأيام في العام |
| Yani daha çok ilerlemedik, ama elbiselerinin altında garip bir çeşit iç çamaşırı giydiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لذا لم نذهب بعيداً، لكن تحت ذلك الرّداء، أجزم لك أنها كانت ترتدي ثياب داخلية غريبة |
| Aerobik eğitmenisin, aroma terapistsin ve iç çamaşırı modelisin. | Open Subtitles | انت معلمة رياضة معالجة بالروائح و عارضة ثياب داخلية |
| Marie sana külot giymediğini söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرتك ماري بأنها لا ترتدي ثياب داخلية ؟ |
| - Ama diğer yandan sabah bulantılarım var ve iç çamaşırım.. | Open Subtitles | وإنني مرتدية ثياب داخلية تصل إلى هنا تقريباً بحقك! |
| Tatlım, iç çamaşırı giydin mi? | Open Subtitles | مرحباً عزيزي، هل ترتدي ثياب داخلية |
| Düğünümde iç çamaşırı giymedin! | Open Subtitles | حسنا، انت لم ترتدي ثياب داخلية في حفل زفافي! |
| Gardrobun içinde dört adet birbirinin aynı gri pantolon dört adet birbirinin aynı beyaz ve mavi gömlek kemer, çorap, iç çamaşırı, spor ceket çizgili kravat ve beyaz bir bornoz vardı. | Open Subtitles | في خذانة الملابس، كان هنا أربع سراويل رمادية متماثلة و 4 قمصان متشابهة باللون الأبيض والأزرق حزام ، جوارب، ثياب داخلية و سترة |
| İç çamaşırı giymeyi bile zar zor hatırlıyorum. HAYIR! | Open Subtitles | لدي مشاكل كافية بتذكر إرتداء ثياب داخلية لا! |
| Ve iç çamaşırı giymiyorlar. | Open Subtitles | وهم، وهم لا يرتدون ثياب داخلية |
| İç çamaşırı yok. | Open Subtitles | لا ترتدي ثياب داخلية |
| Yırtılmış iç çamaşırı buldum. | Open Subtitles | لدي زوج ثياب داخلية ممزق |
| külot da mi tasarliyor? | Open Subtitles | هي تصمم ثياب داخلية للنساء أيضاً؟ |
| Kafamda bir külot var, değil mi? | Open Subtitles | -لم توجد ثياب داخلية علي رأسي؟ |
| Haydi ama dostum, hiç sağlam iç çamaşırım kalmadı. | Open Subtitles | لم يبقى لدي ثياب داخلية |