| Endişelendiğim için geldim ama istediğini söyleyip gitti mi? | Open Subtitles | جئت لأنني كنت قلقة ، لكنه يتركني بعد قول ما يريد |
| Bütün bunlara eşinin sebep olduğunu bildiğim için geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني كنت أعرف أن كل ذلك سيؤدي إلى زوجتك |
| Bir şeyleri düzeltmek için geldim. | Open Subtitles | بل جئت لأنني أريد وضع الأمور في نصابها الصحيح. |
| Bana neden böyle olduğumu söyleyebileceğinizi düşündüğüm için... geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني أعتقد يمكنك أن تقول لي لماذا أنا مثل أنا. |
| Canavar hakkında sormak istediğim şeyler olduğu için geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني أشعر بالفضول عن الوحش |
| Burada olacağını düşündüğüm için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأنني اعتقدت أنك ستكونين هنا. |
| Acil bir meseleyi açıklığa kavuşturmak için geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني بحاجة أن أطلب منك شيئا عاجلا |
| Senden hoşlandığım için geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني أعجبت بك |
| Seni sevdiğim için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأنني أحبك |
| Sana ihtiyacım olduğu için geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني بحاجة إليك |
| Hayır, hayır. Seni görmek için geldim. | Open Subtitles | كلا، جئت لأنني أريد رؤيتك |
| Evden çıkarıldığınızı duyduğum için geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني سمعت أنكم طردتم |
| Kazanabileceğini düşündüğüm için geldim. | Open Subtitles | جئت لأنني أظنه سينجح |